22 Kasım 2024
  • İstanbul17°C
  • Ankara13°C

HEM BEBEĞİ HEM ANNEYİ KORUYOR

Emzirmenin kadın sağlığına faydalarını Emsey Hospital Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ümmühan Molak Avcı’dan öğrendik.

Hem bebeği hem anneyi koruyor

05 Ekim 2018 Cuma 12:25

Anne ile bebeğin mucizevi teması, emzirme hem bebeği hem anneyi koruyor

Anne sütü,  bebekler için olduğu kadar emziren annenin sağlığı açısından da mucizevi özelliktedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) anne sütünün bebeklere gereksinimi olan tüm besin öğelerini tek başına ilk 6 ayda sağlayabilen en iyi besin olduğunu belirtiyor. Bebeğini sütüyle besleyen annelerde, Rahim toparlanması daha kısa sürede gerçekleşiyor ve göğüs kanseri, yumurtalık kanseri, kemik erimesi ve anemiye yakalanma risklerini de azaltıyor.

Emzirmenin kadın sağlığına faydalarını Emsey Hospital Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ümmühan Molak Avcı’dan öğrendik.

Anne bebek arasındaki en sağlıklı temas, Emzirme

Emziren anne bebeği için özel bir şey yaptığı duygusu içinde kendini daha güçlü hisseder. Emzirme sırasında anne ile bebek arasındaki ilişki insanların yaşayabildiği insanlar arasındaki en kuvvetli duygusal bağı oluşturur.  Emzirmenin anneye fizyolojik yararı yanında, psikolojik yönden sağladığı yararlar; annede doyum ve mutluluk yaratmakta, mutluluğu bebeğine yansımakta ve anne bebek temasını güçlendirmektedir. Emzirme anne ve bebek arasında bir etkileşim başlatır. Bu etkileşim anne ve bebek psikolojisini olumlu etkileyen, duygusal yönü ağır basan karşılıklı bir ilişki olan bağlanmaya dönüşür. Literatürde bu durum şöyle açıklanmaktadır: Emzirme ile salgılanan oksitosin, sempatik sinir tonusunu ve kan basıncını azalttığı, sosyal etkileşim ve duyguların oluşumunda önemli rol oynadığı belirtilmiştir. Ayrıca emzirme esnasında prolaktin ve oksitosin salgılanmasının uyarılması ile anne sütünün üretiminin artmasının yanı sıra anneyi rahatlattığı ve annenin kendisini iyi hissetmesini sağladığı belirtilmiştir. Gebelik ve emzirme dönemde süt üretimi ile ilişkili olarak artan prolaktin hormonu endişe ve anksiyeteyi azalttığı gösterilmiştir. Dokunma, sıcaklık, koku ve pozitif duygusal uyaranların etkisiyle salınımı artan oksitosin hormonunun da lohusalık döneminde depresyonu azalttığı konusunda çalışmalar mevcuttur.  Emzirme, bebek ve annede tensel temas sağlayarak annede, gevşeme ve antistres etkisi oluşturabilir.

Dünya Sağlık Örgütü tensel temasın, anne bebek etkileşimini arttırdığını ve başarılı emzirmede önemli olduğunu önermektedir. Bebeği okşamak, ona dokunmak, anne ve bebeğin birbirlerinin davranışsal ifadelerini, ihtiyaçlarını anlamalarına sağlar. Aralarındaki bağ, ten teması ve yakınlığı annenin bebeğini beslerken yaşadıklarıyla pekişir. Emzirme, anne ile bebek arasında yakın, sevgi dolu bir ilişki kurulmasını kolaylaştırır. Bu da anneyi duygusal olarak tatmin eder. Emzirme, annenin mutluluğunu bebeğine yansıtmasını sağlayan, anneye keyifli ve huzurlu bir dönem yaşatan süreçtir. Bebeğin teması, kokusu ve sıcaklığı annede somatosensoriyel uyarı sağlayarak gevşeme ve antistres etkisi oluşturur.

Emzirme,  doğum sonrası depresyon riskini azaltan en önemli unsur

Doğum sonrası dönem annenin psikiyatrik hastalıklara yakalanma riskinin en fazla olduğu dönem olarak kabul edilmektedir. Postpartum depresyon sıklığı %13’ü olarak bildirilmiştir. Emzirme, anne için doğal bir sakinleştiricidir. Annede psikolojik rahatlığa yol açar ve annenin kendini daha iyi hissetmesini sağlar. Dolayısıyla emzirme,  doğum sonrası depresyon riskini azaltan en önemli unsurdur

Emzirmenin kardiyovasküler hastalıklar üzerine de olumlu etkisi vardır. Emziren annelerin kan basıncı ve nabızları emzirmeyen annelere göre düşük olarak saptanmıştır. Ayrıca emzirme döneminde total kolestorol, LDL kolestorol ve trigliserid düzeyleri azalırken faydalı HDL düzeyi yüksek kalır. Emzirme, kan lipit düzeyini düşürerek anneyi kardiyovasküler hastalıkları riskine karşı korur.

Emzirme mens döneminin erken başlamasını önler. Yapılan çalışmalarda anne bebeğini ilk 6 ay sadece anne sütü ile besliyorsa, emzirmenin gebeliğe karşı %98 oranında koruyucu etkisinin olduğunu saptanmıştır. Bu yararlı etkilerinin etkinliği anne sütü ile beslenme süresi uzadıkça arttığından ilk 6 ay tek başına anne sütü ile beslenme, daha sonra tamamlayıcı beslenme ile en az iki yaşına kadar anne sütüyle beslenmenin sürdürülmesi önerilmektedir. Ayrıca bu dönemde mensin olmaması demir kaybını da azaltır.

Anne sağlığını korur, meme ve rahim kanseri riskini azaltır

Erken dönemde emzirmeye başlayan annelerde doğum sonrası kanama riski azalır. Emzirme ile birlikte anneden salınan hormonlar sayesinde rahim kasılarak boyutunda küçülme gerçekleşir. Sonuçta, emziren annelerde kanama ve kan kaybı daha az olacağından kansızlığa bağlı oluşacak halsizlik, çarpıntı, çabuk yorulma gibi yakınmalar daha seyrek görülür.

Yapılan çalışmalar emzirmenin meme kanserine karşı koruyucu etki yaptığını göstermektedir. Emzirme süresi arttıkça 40 yaş altı kadınlarda meme kanseri olasılığını düşürdüğü vurgulanmıştır.  Anne, ne kadar uzun süre emzirirse koruma o kadar yüksek olur.

Emzirme suresi ve emzirilen çocuk sayısı artıkça over kanserine yakalanma riski azalmaktadır. Emzirme yumurtlama döngüsünü düzenleyerek over kanserine karşı koruyucu olmaktadır. Bebeğini hiç emzirmeyen anneler ile emziren annelerin over kanseri riski karşılaştırıldığında emziren annelerde over kanserine yakalanma riski %22 oranında azaldığı belirlenmiştir.

Gebelik ve emzirme döneminde geçici kemik mineral kaybı olsa da gebelik ve laktasyon sona erince kemik mineral yoğunluğu eski haline döner. Osteoporozun sebep olduğu kırıklara karşı emzirmenin koruyucu olduğunu saptanmıştır. İleri yaşta osteoporoz riski en düşük olan kadın grubu doğum yapmış ve emzirmiş olan kadınlardır.

Emziren annelerde başta romatoid artrit olmak üzere romatizmal hastalıklar daha az oranda görülmektedir. Gebelik boyunca alınan kilolar obezite ve komplikasyonları açısından bir risktir. Çocuklarını altı ay ve daha uzun süre besleyen annelerin doğum sonrası kilo kaybı, yağ dokusu kaybı ve deri altı kıvrım kalınlığındaki azalma belirgin olmaktadır. Aynı zamanda beden kitle indekslerinin doğum sonrasındaki 3 yılda istenilen değere geldiği yapılan çalışmalarla saptanmıştır.

Emzirmenin tip 2 diyabet riskini azalttığı yönünde kanıtlar da mevcuttur. Hiç emzirmeyen kadınlarda ortalama altı ay ve üzeri emzirenlere göre tip 2 diyabet mellitus daha yüksek tespit edilmiştir.

Emzirme, anneye emzirme döneminde ve ileriki yaşamında sayılamayacak kadar çok faydası olan doğal ve fizyolojik bir süreçtir. Emzirmenin yararları son bilimsel çalışmalar ışığında daha iyi anlaşıldığı için gebelikte ve gebelik sonrası sağlık hizmeti verilirken emzirme konusunda eğitim ve yönlendirme son derece önemlidir.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.