25 Kasım 2025
  • İstanbul9°C
  • Ankara7°C

HATIRLANMAK UNUTULMAKTAN İYİDİR

Abdullah Yadigar

24 Kasım 2025 Pazartesi 17:14

Senede bir defa da olsa hatırlanmak, unutulmaktan iyidir. Yeter ki gönülden ve samimi duygular taşısın.

Güzel memleketimiz özel günler bakımından zengin bir ülke!  Bu müstesna günlerimiz saymakla bitmez.

Anneler günü. Babalar günü. Yaşlılar günü. Kadınlar günü. Öğretmenler günü. Say, sayabildiğin kadar. Neredeyse senenin her gününe bir özel gün denk geliyor!

Düşünüyorum da; Dünyaya gözümüzü açtığımızda, bizi bağrına basıp bir ömür boyu kalbine yerleştiren annelerimizi, nasıl olurda bir günle sınırlayabiliriz?

Hayatı boyunca bize canı gönülden bakan, yemeyip yediren, giymeyip giydiren, fedakâr babalarımızı bir güne nasıl sığdırabiliriz?

Engin tecrübe ve birikimleriyle, Milli değerlerimizin ve kültürümüzün taşıyıcısı olan yaşlılarımız, genç nesillere ışık tutan hazinelerimizdir. Nasıl olurda onların değerini bir günle sınırlayabiliriz?

Bizi yaratan Rabbimizin ‘’Eşref-i mahlûkat ‘’diye nitelendirdiği insanımızı (kadın-erkek) bir günle sınırlayabiliriz?

‘’Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.’’ Öğretisinin işaret ettiği ‘’Muallim’’ nasıl olurda bir günde hatırlanır? Bir günle sınırlanır?

Anne kucağı, baba ocağında başlayan eğitim, okul çağında öğretmenler ile devam eder.

Öğretmen çocuğa yalnızca okuma-yazma öğretmekle kalmayıp, her türlü sorunları ile ilgilenmektedir. Adeta ikinci bir aile ortamı oluşmaktadır.

Öğretmenler verdikleri eğitimle, yetiştirdiği gençlere vatan-millet sevgisini, anne-baba sevgisini, ahlak ve fazilet duygularının gelişmesini sağlar.

Öğretmenler gün boyu öğrencilerine bilgi, hoşgörü, sevgi ve şefkat duygularını aktarmak için cansiperane çalışırlar.

Öğretmenin asıl mesaisi eve geldikten sonra başlar. Ertesi günü vereceği dersin hazırlığı, yaptığı yazılı sınavlarını okuma işi, evinde gece yarılarına kadar devam eder.

Öğretmenlik emek, sabır ve hoşgörü isteyen bir meslek olup; öğreten ve öğrenen arasında güven ve sevgi ilişkisine dayanan bir meslektir.

Bu açıdan düşünüldüğünde bedeli hiç bir maddi karşılıkla ölçülemeyecek kadar değerli ve onurlu bir meslektir.

Öğrencilerin yanı sıra toplumun tüm bireylerinden oluşan oldukça kalabalık bir kitleye hizmet eden öğretmenlerimiz için söylenen “Öğretmenin hakkı ödenmez” diye bir deyim vardır. El-hak, doğrudur.

Her sene Devlet erkânımız, mahalli yetkililerimiz mutat olarak kutlama mesajları yayınlarlar. Öğretmenlik mesleğinin, Öğretmenler Gününün faziletinden bahsederler.

Bu senede aynı minval üzere, İl ve ilçe Milli Eğitim Müdürlükleri de protokol üyeleriyle birlikte Öğretmenler Günü kutlama programları düzenleyeceklerdir. Kutlama mesajları yayınlanacaktır.

Bunların hepsi güzel de, senede bir defa hatırlanmanın, yaldızlı mesajlar yayınlamanın ötesinde bir fonksiyonu olmamaktadır.

Eğitim camiasının çözüm bekleyen pek çok sorunları var. Bunların senede bir defa hatırlanıp tekrar gelecek seneye bırakılarak, nakarat halinde söyleminden ziyade, çözüm üretilmesi gerekmektedir.

 Eğitim camiasının sorunlarını Sivil Toplum Örgütleri, Öğretmen Sendikaları ilgili bakanlığa dosyalar halinde sunmaktadırlar.

Son yıllarda bir takım iyileştirmeler görüldü. Yıllardır eğitim camiasının beklediği 3600 ek gösterge meselesi, Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılması gibi.

Ücretli öğretmenlik uygulamasına son verilip, ihtiyaç miktarı branşlarda kadrolu öğretmen alımı yapılmalıdır.

Hepsinden önemlisi, eğitim camiasının güvenlik sorunu halledilmelidir. Fedakârca çalışan eğitimcilerin can güvenliği sağlanmalıdır.

Öğretmenleri, resmi tören ve protokollerle bir güne sığdıran anlayıştan, yılın her günü; ‘’Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum’’ bilincine kavuşmamız temennisiyle...

Tüm eğitim çalışanlarının Öğretmenler Gününü tebrik ederim.

  

 

 

 

 

 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.