HAÇLI SEFERLERİ VEYA BATININ MODERN İSTİLA ARAÇLARI

            Bahsettiğim 1096-1272 yılları arasında, Avrupalı Hristiyanların, Papa'nın isteği ve çeşitli vaatleri üzerine,  Batı’nın Anadolu ve İslam coğrafyasına yaptığı istilacı, bozguncu, yok edici, yağmalayıcı, tecavüzkar saldırıları sanıyorsanız yanılıyorsunuz.

            11 Eylül

            Dile getirmeye çalıştığım ekonomik, siyasal, sosyal ve kültürel haçlı seferleridir. Gerçi modern haçlı seferlerini 11 Eylül sonrasında Hristiyanların o zamanki başkanı Busch ABD resmî devlet ağzıyla açıklamıştı. Üstelik Japonya Kızıl Ordusu 11 Eylül saldırılarını üstlendiği halde Müslümanlara Haçlı seferleri yeniden başlatmıştı. İşte sonucuna bakın; Irak, Suriye, Afganistan…

            Türkiye’de Günde 1228 Yabancı Film Yayınlanıyor

            Bundan daha vahimi ise benim dile getirdiğim kültürel saldırı ve istiladır.

            Türkiye’de 24 haber, 38 ulusal dizi ve film, 126 yerel toplam 190 televizyon kanalı var.

            Bu televizyon kanallarında günde ortalama 1228 yabancı film ve dizi oynatılıyor.

            Düşünün, bir ülkede ortalama günde 1228 yabancı filmden Batı’nın kültürel etkilerini hesap edin. Üstelik şifreli yayın yapan kanalları da burada sayıya dahil etmiş değilim.

            Batı kültürü, dini, gelenekleri, alışkanlıkları, bakış açısı, aile yaşantısı gibi insanî ilişkileri, hiçbir filtreden geçmeyen ahlâkî yozlaşmaları gibi sıralayabileceğimiz her türlü şeyin empoze edilişini hesap edin!

            Kovboy filmlerinin içindeki kabalıklar, içki reklamları!

            Dizi filmlerindeki ahlâkî yozlaşmalar, eş cinsel, Hristiyanlık propagandaları…

            Filmlerdeki Hristiyanlık Propagandası

            Mesela sorsam; hangi batı filminde o ülkeye ait bayrak ile Hristiyanlığa ait bir motif görmezsiniz? Mutlaka bir kilise ve haç, her zaman çocuklarımızın gözüne en şirin biçimde sokulur…

            Senin göğünde günde beş vakit ezan okunuyormuş; kim duyuyor?

            Girdiğin her mağazada yabancı müzik dinliyorsun.

            Giyindiğin her elbisede batı modası seni işgal etmiş.

            Tamamen sömürü düzeni kurulmuş. Giyimi, kuşamı, modası, tasarısı Batılı. Sana dair bir şeyin kalmamış. Düğünü, töreni…

            Radikal Batılılaşma

            En başından beri başlatılan Batılaşma serüveninde toplumu tamamen Batılı, seküler ve kendilerine benzeyinceye kadar kültürel yönden hadım edilmiş bir toplum oluşturmaya çalışmaktadırlar. İşte Macarlar… İşte Bulgarlar… Batı, kendileri gibi olmayanları yakıp yıkıyorlar; işte Bosnalılar, Çeçenler…

            Son kale olarak Türkiye’yi de ellerinden gelse Filistin’den beter hale getirecekler. Buna şimdilik güçleri yetmediğinden Avrupa uyum yasaları çerçevesinde uysallaştırılmış Türk’ü ne kadar değiştirip dönüştüreceklerse o kadar değiştirip dönüştürmeye devam edecekler.

            Biz de hayranı olduğumuz (!) Batının kendi televizyon kanallarımızda gösterilen günde 1228 filmini ayakta uyuyarak seyredelim. Sinemaları da zikretmiyorum daha. Gazeteler, dergiler, internet siteleri, üniversiteler, uluslararası şirkteler, uluslararası antlaşmalar ve sözleşmeler, holdingler, eğitim metot ve müfredatı gibi hususlar da işin cabası.

            Sahi doların yükselişi neden durdurulamıyor? Peki faiz kimi eziyor? Terörü kim destekliyor? Bunlar Radikal Batılılaşmanın eseri değil mi? Osmanlıya küfreden zihniyet gökten zembille inmedi zar.