GÖREV

            Anton Çehov’a ait diğer bir söz de:

            “Birileri arkanızdan konuşuyorsa onlardan öndesiniz demektir.”

            Görevinizi layıkıyla, mevzuat ve hak üzere, vicdanınıza sorarak yapıyorsanız sizden iyisi yoktur.

            Çalışmak, bu memlekete bizim borcumuzdur.

            Bu nedenle görev kutsal ve layıkıyla yerine getirilmelidir.

            “Görev istenmez, verilir.” düsturu mucibince yapılan bütün işler sevap hanesine yazılır.

            Nefsin körleştirdiği feraset, çoğu zaman doğruları görmemizi engeller. Bu nedenle nefsin tuzaklarına dikkat etmek gerekir. Çoğu kez çevrenizdeki hırs ve intikam timleri meselenin fevkinden uzak sadece intikama odaklanmış iftira ve yalanı mubah, gücü de varlık sebebi görerek haksızlık yapabilirler.

            Sürurun düşmanı fitne ve fesattır. Bu iki düşmandan kurtulmanın yolu istişare ve ilimdir. Bilgi çoğu kez kirlenirse danışma ve istişare ile araştırarak bunu yıkayıp temizlemek gerekir.

            “Ey inananlar! Eğer yoldan çıkmışın biri size bir haber getirirse, onun iç yüzünü araştırın, yoksa bilmeden bir millete fenalık edersiniz de sonra ettiğinize pişman olursunuz.” (Hucurat Suresi 49)

            Su uyur düşman uyumaz denmiştir. Görev sahipleri arasındaki zafiyetler çoğu zaman hasımları sevindirmiş ve puslu havada ava çıkan olmuştur.

            Mesele hizmetse, her ferdin ve her görev sahibinin görevden kaçma lüksü yoktur. Görev verildiğinde makamın getirdiği değil görevin getirdiği işler ilgi alanındadır ve bu boynumuzun borcudur.

            Dava, davayı sırtlayanlarla yükselir. Davamız eğitim davası ve çocuklarımızın tamamını bu ülkeye güzel bir vatandaş, sağlıklı birer insan ve ahlaklı fertler olarak yetiştirmektir.

            Şimdi birileri senin arkandan konuşuyorsa bu görevinde onlardan ileride olduğunu, yüzüne söyleyecek bir söz bulamıyorlarsa kendileri yaptıklarından korktukları içindir.

            Cesaret güçten destek almak değil, yanlışlarınla yüzleşebilmendir. Bu nedenle masaya yatırılması gereken sorunlarda muhatabına karşı söyleyecek sözün varsa arkasından değil yüzüne söyleyebilmelisin. Görev bunu gerektirir.