25 Kasım 2024
  • İstanbul4°C
  • Ankara-1°C

GEÇ KALMIŞ OLSA DA

Talat Yavuz

20 Eylül 2021 Pazartesi 14:41


Sonunda eğitim şurası toplanıyor. Geç de olsa alınan kararı isabetli buluyorum. Şura kararını duyunca geçen yıl, özellikle salgın sürecinde konu ile ilgili yazdığım yazılara şöyle bir göz attım. Beş ayrı yazımda konuya dikkat çekerek özetle şu şekilde vurgu yapmışım:

“Ülkemizde acil bir eğitim şurası, sadece salgın sebebiyle ihtiyaç haline gelmiş değildir. Son yıllarda tarihe önemli satırbaşı olarak geçecek gelişmeler yaşanmıştır.” “Toplanacak eğitim şurasında, öncelikle eğitim felsefesi tartışılmalıdır.”

“Salgının başladığı ilk günlerden bugüne kadar, eğitim sisteminin yeniden kurgulanmasını ve eğitim şurasının toplanması gerektiğini dile getiriyorum… Okulların, özellikle liselerin işlevini tamamen denetimsiz ortamlarda açılan dershanelere bıraktığı bu dönemde bile sistem tartışması yapmayacaksak, salgın öncesinde dahi krizde olan eğitimimize nasıl yön vereceğiz?”

“Bütün bu sorular eğitimde yeni yaklaşımlar, yeni paradigmalar ve belki de yeni eğitim felsefesi demek olacaktır. Bunun için salgın sürecinin başından beri eğitim şurası toplanmalı diyorum. Bu kadar büyük değişimin yaşandığı bir dönemde eğitimi, koordinasyonu tamamen bozulmuş kadroların, akşamdan sabaha değişen uygulamalarına bırakmanın bedeli çok ağır olacaktır. Unutmayalım, krizler çözümleri de beraberinde getirir.”

1-3 Aralık tarihleri arasında toplanacak şurada başlığın, “Eğitimde Fırsat Eşitliği” olarak belirlenmiş olması, salgın sürecinin yansıması olarak isabetli seçim gibi görünse de, ihtiyaç haline gelmiş çok daha temel sorgulamalara engel olacağı kaygısı taşıyorum. “Eğitimde fırsat eşitsizliğini gidermek için bütçeden daha fazla pay ayrılmalı.” sonucuna ulaşmak için yüzlerce eğitimciyi günlerce çalıştırmaya gerek var mı? Her ne kadar bu başlık altında birçok konu değerlendirilebilecek olsa da bu durum önemli bir eksikliktir kanaatimce.

Okul, öğretmen, diploma, kısaca eğitime dair her şeyin yeniden tanımlandığı, ihtiyaçların değiştiği, salgının hayatımızı etkilemeye devam ettiği bir dönemde toplanan şuranın gündeminde daha temel konular olması beklenir. Ülkemizin yeni vizyonunun, değişen dış politikanın, dijitalleşmenin, salgın sonrası dünyanın analizlerini, gelecek tasarımlarını içeren gündemle, mevcut eğitim sistemini ana bileşenleriyle masaya yatıracak bir şura dertlerimize çare üretebilir.

Eğitimin içeriğinden, okul türlerine, kademeler arasında geçiş sisteminden, okul öncesi eğitime, öğretmen rollerinden bina tasarımlarına kadar her konunun konuşulmasına ihtiyaç var. On iki yıllık zorunlu eğitimin arızalarını, din eğitimini, proje okulları, salgın sürecinde meslek liselerine yüklenen yanlış rolleri konuşmalıyız. Bütçeyi, okulların ekonomik işleyişlerini, bu konuda okul türleri arasında yaşanan dengesizlikleri konuşmalıyız.

Eğitim yönetimini, öğretmen atamalarını, kariyer sistemini vs. konuşmalıyız. Yeni eğitim modeli geliştirerek, derslik açığını ortadan kaldırabileceğimizi, bina yapımına ayırdığımız bütçeyle atanamayan öğretmenleri sisteme dahil edebileceğimizi düşünmeliyiz mesela. Benzer onlarca örnek için geç kalmamalıyız.