08 Eylül 2024
  • İstanbul21°C
  • Ankara20°C

FUAT ŞENGÜL

Ümit Kahyaoğlu

Allah rahmet eylesin. Kıymetli kardeşimiz aramızdan zamansız ayrıldı.

  Son beş yılda askere uğurlamaya hazırlandığı biricik oğlunu trafik kazasında ve babasını kaybetmişti. Evladını kaybetmenin üzüntüsünü yıllardır yaşıyordu.

Deniz Caddesi’ndeki eski dükkanının bulunduğu bina yıkılınca “Mesleğe devam edeyim mi, yoksa farklı bir iş mi yapayım?” diye düşünüyordu. Konuyu bana da açmıştı, uzun bir süre sohbet etmiştik.

“Ben sosyal bir adamım, gelenim gidenim çok oluyor. Çok sayıda etkinliğe davet ediliyorum. Kuyumcu dükkanını bırakıpta bir yere ayrılamıyorum. İş değiştireyim diyorum. Müteahhitlik yapmayı düşünüyorum.” Mealinde istişare etmiştik.

İş değiştirmesini tavsiye etmiş, kendisine zaman ayırmasının daha doğru olacağını ifade etmiştik.

Ancak, 14 yaşından buyana icra ettiği sarrafiyecilik mesleği ağır basmış ve Deniz Caddesi’nde farklı bir dükkanda yine kuyumculuğa devam etmeye başladı.

Pendik Karadenizliler Derneği’ni kurmuştu. Güzel icraatlara imza atmıştı. Buradan ayrıldıktan sonra Pendik Dernekler Federasyonu’nu kurmuştu. Çok sayıda derneğin üye olduğu federasyonun başkanlığını da yürütüyordu.

Alışılmış kuyumcu profilinden çok farklı, sosyal yönü kuvvetli olan bir isimdi Fuat Şengül. Yerel medya ile arası çok iyiydi. Bir çok gazeteye ve internet sitesine köşe yazıları gönderiyor, ülke meselelerini gündeme getiriyor ve topluma çeşiti mesajlar veriyordu.

Bizim duyurugazetesi.com’da da yazıları yayınlanıyordu.

Bir televizyon kanalında programlar yapıyor, hamsi günleri yaparak dost ve arkadaşlarını davet ediyordu.

 Karadeniz’in yöresel yemeklerini kendisi hazırlıyor, insanları davet ediyor ve elleriyle servis ediyordu.

İkram etmeyi seviyordu.

Kaynarca’ya yolumuz düştüğünde çayını içer sohbet ederdik.

Seviliyordu Fuat Şengül.

Kimseyle sorunu yoktu.

Her mahalleye böyle bir adam lazım dedirten bir kişilikti.

Yokluğunu arayacağız.

Bu şekilde, hain bir saldırı sonucu hayata veda edeceği aklımızın ucundan geçmezdi.

İnsan öldürmek, bir cana kıymak bu kadar mı kolay.

Haksız yere bir insan öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir.

Toplum olarak canavarlaştık. Sevgisizlik, saygısızlık almış başını gidiyor.

Olur olmaz şeylere parlıyor, kalp kırıyor, karşımızdakinin canına kasdediyoruz.

Bir anlık sinir, telefasi olmayan sonuçlar doğuruyor.

Sahip olduklarımızın farkına varamıyoruz. Daha fazlasını istiyor, her geçen gün dünyevileşiyoruz.

Sabırdan eser yok. Trafikte, alış verişte, yolda yürürken bile. Hakaret,ler küfürler. Önce levye, sonra bıçak ve kurşun.

Allah sonumuzu hayr eylesin.

Geçenlerde, 1 ekimde dünya yaşlılar gününde, huzurevinde kalmak zorunda bırakılan bir yaşlıya spiker ne istersin diye  soruyor.

Cevap manidar; “Rahat nefes alabilmek.”

Yazıyı nereye getirdik.

Fuat kardeşimiz Tavşantepe Mezarlığı’nda yatıyor. Umuyoruz çok sevdiği oğluna kavuşmuştur.

Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, sevenlerine ve tüm yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ediyorum.

Mekanı cennet olsun.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.