İŞTE O KÖŞE YAZISI;
SEÇİM sonuçlarını değerlendirirken cumhurbaşkanı adayları ile partilerin aldıkları oy oranlarını kıyaslıyoruz.
03 Temmuz 2018 Salı 12:39
İŞTE O KÖŞE YAZISI;
SEÇİM sonuçlarını değerlendirirken cumhurbaşkanı adayları ile partilerin aldıkları oy oranlarını kıyaslıyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AK Parti arasında 10 puan, Muharrem İnce ile CHP arasında 8 puan fark var diye değerlendirmeler yapıyoruz. Bu yönteme önemli bir itiraz AK Parti Genel Başkan yardımcısı Erol Kaya’dan geldi. Erol Kaya bu kıyaslamayı doğru bulmuyor. “Parlamenter kültürle, başkanlık sistemi değerlendiriliyor” diyor. Peki nasıl değerlendirilmesi lazım? Kaya’ya göre, cumhurbaşkanı adayları ile partileri arasında fark olması sorun değil, eğer fark yoksa sorun var demektir. Yeni bir bakış açısı olduğu için sözlerini açmasını istedim.
“Belediye başkanlığı seçimlerinde başkan ile belediye meclisinin oyları arasında fark olur. Ortalama üç puan gibi. Başkanlık sisteminde de başkan ile partisi arasında fark olması lazımdır. Eğer fark yoksa başkan açısından sorun var demektir” dedi.
Erol Kaya, 2014 yerel seçim sonuçlarından örnekler sıraladı.
“Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde Melih Gökçek yüzde 44.9 alırken, AK Parti belediye meclisinde yüzde 42.39’da kaldı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde Kadir Topbaş yüzde 48 alırken, belediye meclisinde AK Parti’nin oyu yüzde 45 oldu. İzmir’de Aziz Kocaoğlu yüzde 49.6 oranında oy alırken, CHP belediye meclisinde yüzde 45.8’de kaldı. Manisa’da Cengiz Ergün yüzde 40.1 oranında oy alırken MHP’nin belediye meclisindeki oy oranı yüzde 35.3 oldu.”
Erol Kaya, 1398 belediye incelendiğinde tablonun istisnasız bu şekilde olduğunu söylüyor. Peki cumhurbaşkanı adayı ile partisi arasındaki oy oranı ne olmalı? “Bizde bu seçim ilk kez yapıldığı için aradaki farkın tam olarak kaç olması lazım geldiğini bilemiyoruz ama bu zamanla oluşur” diyor.
AKŞENER İSTİFA ETMELİ
24 Haziran sonuçlarına döndüğümüzde ise Erol Kaya, “Başkanlıkta AK Parti ile Erdoğan aynı olsaydı sorun olurdu” görüşünde. Peki sorun olan sonuç yok mu? “Sorun olan Meral Akşener’indir. Partisinden önde olması gerekirken, partisinin gerisine düştü. Liderliği bırakması lazımdır” diyor.
O zaman Muharrem İnce açısından aynı durum söz konusu değil. Erol Kaya’nın, İnce’yle ilgili değerlendirmesi ise ilginç. “Birisi belediye başkanlığında ilk başta başaramıyorsa ikinci defa seçilemez. Muharrem İnce partisinden farklı oy aldı. Ama ikinci olarak birinci ile yarıştı. Yarıştığı kişi ise kendisinden yüzde 70 oranından fazla oy aldı.”
YEREL ERKEN SEÇİM Mİ?
Yerel seçimlerin öne alınması tartışmasının yaşandığı bir dönemde AK Parti’nin yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı ile konuşurken, bu konuyu sormayı ihmal etmedim.
“İklim şartları, bütçe ve denetim açısından normalde yerel seçimlerin ekim-kasım ayında olması lazım” dedi.
Peki AK Parti’nin bu yönde bir çalışması var mı? Erol Kaya, “Şu anda takvim sıkışık. 18 Ağustos’ta kongremizi yapacağız. Eylül ayı içinde aday belirleme süreci başlayacak. 1398 belediye başkanı, 22 bin belediye meclis üyesi ve il genel meclisi üyeleri belirlenecek. En geç kasım ayında tamamlanması gerekiyor. Propaganda süreci 1 ay öne çekilebilir mi? O da şubata gelir. Bence bu durumda yerel seçimler zamanında yapılır” görüşünde.
Şimdilik yerel seçimlerin erkene alınması gibi bir hazırlık görünmüyor. Seçim sonuçlarına gelince Erol Kaya, “Buna rağmen AK Parti seçmenin verdiği mesajı alacak. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi gerekli dersleri çıkaracaktır” diyor. Zaten bu değerlendirmeleri Erdoğan ile AK Parti arasındaki oy farkının tevili için değil, yeni bir bakış açısı olduğu için paylaştım. Seçim sonuçlarıyla ilgili elbette ki farklı değerlendirmeler yapılabilir. Ama değişmeyen tek gerçek, milletin sandıkta verdiği mesajdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.