EN ÖNEMLİ GENEL SEÇİM

Türkiye, 12 Haziran’da, cumhuriyet tarihinin en önemli seçimini gerçekleştirecek.
Kanaat önderleri, demokrat gazeteci ve yazarlar, 12 Eylül’deki referandumun, 10 seçime bedel olduğunu söylemişlerdi.
Aynı isimler şimdi de, 12 Haziran’da yapılacak olan genel seçimin, 10 referanduma bedel bir seçim olacağını iddia ediyorlar.
Türkiye’nin ilerlemesi, demokrasi kalitesini artırması ve ileri milletler seviyesine ulaşabilmesi, 12 Haziran seçim sonuçlarıyla direk olarak ilişkilendiriliyor.
Yalnızca Türkiye’nin değil, Orta Asya Coğrafyası’ndaki Türk Cumhuriyetleri ve İslam Alemi için de, bu seçimlerin çok önemli olduğu ifade ediliyor.
AB, ABD, Rusya ve Çin, gözlerini 12 Haziran’da yapılacak olan seçimlere çevirmiş durumda.
Tüm dünyanın gözü, ülkemizin üzerinde. Dolayısıyla da genel seçimlerde.
Türkiye, 12 Haziran’da kaderini, geleceğini oylayacak. 85 yıllık cumhuriyetimiz, ilk kez sivil bir anayasa yapabilme şansını yakalayacak.
Ülkemizin demokrasi tecrübesi, her geçen gün artıyor. Buna bağlı olarak, Türk seçmeninin tecrübesi de artıyor.
Çok partili hayata geçtiğimiz tarih olan 1946 senesinden buyana ülkemizde, hem tek başına iktidarlar, hem de koalisyon hükümetleri görev yaptılar.
Tek siyasi partinin hükümet olduğu dönemlerde yapılan icraatlarla, koalisyon hükümetleri döneminde yapılan icraatlar, hafızalarımızda tazeliğini koruyor.
Seçmenler bu kıyaslamayı artık, en doğru şekilde yapabilme iradesini ortaya koyuyor.
Bu iradeyi ortaya koymada, iletişim araçlarının önemi büyük.
Her siyasi partinin lideri ve yine her siyasi partinin programı, seçmen tarafından oldukça iyi biliniyor.
Kimin hizmet yapacağı, kimin palavra attığı, kimin ülkeyi kaosa sürükleyeceği de, çok, ama çok iyi biliniyor.
Vatandaşlar, 12 Haziran’da  AK Parti Hükümeti döneminde yapılan icraatları ve önceki dönemlerde yapılanları kıyaslayarak karar verecek.
Artık, kimse partileri ve liderlerini düşünmüyor. Yani meseleye partizanca yaklaşmıyor.
Ortak endişe;
“İyi bir gelecek.”
Herkes, çoluk, cocuğunun ve torunlarının geleceğini düşünüyor.
Hızlı trenle, İstanbul’dan Ankara’ya, 2 saatte gidebilecek olmanın hayalini kuruyor.
Hizmetlerin ve istikrarın devam etmesini istiyor.
Ülkesini seven ve bu yolda kendisini vakfeden yöneticileri, başında görmek istiyor.
Seçmen, dünya da söz sahibi bir Türkiye hayal ediyor.
Kendi uçağını, helikopterini, tankını ve otomobilini üreten bir Türkiye hayal ediyor.
Pısırık değil, cesur liderler görmek istiyor.
Kendisini düşünen ve kendi dertleri ile dertlenebilen siyasetçileri görmek istiyor.
Türk seçmeni istikrar istiyor, refah istiyor.
Şimdi karar, haklı olarak her şeyin en iyisini, en mükemmelini isteyen Türk seçmeninde.
12 Haziran’da, ülkemizin ve tüm İslam Alemi’nin kaderinin belirleneceği şuuruyla oylar sandığa gidecek.
Seçim sonuçlarının, şimdiden ülkemize ve tüm İslam Alemi’ne hayırlı olmasını diliyorum.