EMEK HIRSIZLIĞI ÜZERİNE!
Hasan Demirci
28 Ocak 2025 Salı 11:14
Hayatta birçok insan, başkalarının çabalarını ve başarılarını kendine mal etmekten çekinmez. Ancak bu davranış başkalarının emeklerinin üzerine haksızca çökmektir ve kişinin karakterinin bozukluğunu ortaya koyar.
Bu durumu basit ama etkileyici bir şekilde gözler önüne seren bir hikayeyi okumuştum.
Bir sinek öküzün boynuzunun üzerine konmuş ve tarlayı süren öküzle epey bir turlamış tarlada. Daha sonra evine döndüğünde eşi olan dişi sinek karşısına dikilmiş,
-Nerde kaldın?, Nerelerdeydin? diye hesap sormuş. O da şöyle cevap vermiş.
-Tarla sürüyorduk. Ondan geç kaldım...
Bizde de işler üç aşağı beş yukarı maalesef böyle. Başkalarının emek ve başarılarını kendimize mal etmekten hiç geri durmuyoruz.
Hayatın her alanında karşımıza çıkıyor bu tür emeğe çökme olayları. Mesela, bir iş yerinde, alt kadroda birisi gecesini gündüzüne katar, emek ve alın teri koyar. Onun bir üstü bu emeği kendi vermiş, bu çalışmayı kendi yapmış gibi bir üstüne ballandıra ballandıra anlatır. Kendisine paye çıkarır, kariyer planlamasında bunun meyve vereceğine inanır.
Nasıl başarıyorlar bu konuda fikrim yok ama, insanlar zerrece katkılarının olmadığı işleri kendileri yapmış gibi sahiplenebiliyorlar.
En çok karşılaştığımız sahiplenme ve mal etme olaylarının başında, bazı belediye başkanlarının, hizmet üretmedikleri gibi halkın faydalandığı hizmetleri geçici süre kapatıp ardından tadilat tamirat bahanesiyle bir müddet hizmeti askıya alıp, o yerin ismini değiştirerek yeni yeni hizmetler ürettik diye reklam yapmaları geliyor.
Yaygın olan emek hırsızlığına verebileceğimiz bir kaç örnek daha sıralayacak olursak;
Kişilerin, başkalarının bilimsel makalelerini veya projelerini küçük değişikliklerle kendi çalışması gibi göstermeleri.
Bir ekip çalışmasında ya da toplantıda, bir başkasının fikrini kendisininmiş gibi sunulması. Bu durum, iş dünyasında sıkça yaşanan bir problemdir.
Yine sosyal medyada bir kişinin paylaşımlarını alıntı veya atıf yapmadan kendisininmiş gibi paylaşmaları.
Bu tür davranışlar, hiç hoş olmayan, müslümana yakışmayan davranışlardır. Basit görünen ama bir sineğin tarlayı ben sürdüm demesi kadar seviyesi düşük bir durumdur.
Ahlakî değerlerin, saygının, nezaketin yaşaması ve yaşatılması adına konuyu gündeme taşıma gayretimiz oldu.
Sürçü lisan ettiysek affola, selam ve dua ile..
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.