EĞİTİMDE “HAYAT DENGE MODELİ”
Talat Yavuz
21 Mart 2022 Pazartesi 13:01
Mevcut eğitim sistemimizi başarılı bulana rastlamadım. Son yirmi yılda Mahmut Özer hariç birçok bakan, eğitimde reform yapmak için çaba sarf etti. Reform diye yapılan çalışmalar eğitimin süresi, müfredat değişikliği ve daha çok sınavlar ve kademeler arası geçiş sistemi üzerine yoğunlaştı. Reform diye başlatılan çalışmaların neredeyse tamamı yarım, eksik veya sahipsiz kaldı.
Biz eğitimciler yıllardır bir yandan çok reform yapıldığını ve eğitim sistemimizin yazboz tahtasına döndüğünü tartıştık bir yandan da gizli bir elin her şeyi kontrol ettiğini ve değişime izin vermediğini, statükoyu koruduğunu söyleyip durduk.
Sonuçta elimizde sınavdan sınava koşan ve yarış atına çevirdiğimiz mutsuz çocuklarımız; lise sistemi iflas etmiş, akademik başarıya endeksli eğitim sistemimiz ve ne yapacağını bilmeyen, tıkanmışlığını küçük projelerle ve şişirilmiş istatistik tablolarla aşmaya çalışan ve giderek agresifleşen, eleştiriye tahammülü kalmamış, eğitimci öğütme mekanizmasına dönüşmüş bir bakanlığımız kaldı.
Tam da böylesine bir dönemde hafta sonu, Birikim Okulları Genel Müdürü Dr. Ömer Faruk Yelkenci’nin tasarladığı ve sunumunu yaptığı, “Hayat Denge Modeli”, iddialı bir alternatif olarak eğitim literatürüne girmiş oldu. Bugüne kadar eğitimi tekellerinde tutanların, görmezden gelerek, yok sayarak baş edebilecekleri bir tasarım olmadığını şimdiden söylemeliyim. Atılan bu adım kocaman bir adımdır. Cesurca meydan okumadır.
Hayat Denge Modeli:
Her çocuk bir yetenekle yaratılmıştır ve “biriciktir” felsefesi üzerine inşa edilmiş. Bu felsefeyle yola çıkan eğitim sistemi, eğitimi; “ulus devlete kul yetiştirme” konumundan alarak, bireye hak ettiği değeri verecek bir konuma yükseltmektedir. Bu önemli bir değişimdir. İnsanı merkeze alan, ona saygı duyan, onu önceden belirlenmiş kalıplara sokmayı değil sahip olduğu yeteneğine göre çok yönlü geliştirmeyi amaçlamaktadır.
Bu yeni model ve onun dayandığı eğitim felsefesi öğrencileri eleyen, sıralayan, damgalayan sistemlere izin vermeyen yönü ile bugünün en temel problemine çözümleri daha kolay üretecektir.
Medeniyet değerlerimize, fıtratımıza, mizacımıza, tarihimize, hikâyemize, kendi kavramlarımıza yabancı değil tam da onlarla yoğrulmuş bir modelle muhatabız.
Hayat Denge Modeli, insana saygı duyan yönü ve bilimselliği ile de evrensel bir model olarak giderek olgunlaşacaktır. Değer katan eleştiriye ve geliştirmeye açık olması, esnek olması ise sigortasıdır.
Bir özel okuldan bahsetmiyorum, yeni bir eğitim felsefesinden ve onun üzerine bina edilmiş yeni bir eğitim modelinden bahsediyorum. Arkasındaki büyük sermaye gücüne rağmen, sağlam bir eğitim felsefesine dayanmadığı için tutunamayan ve yok olan özel okul zincirleri ve istikrara kavuşamayan eğitim sistemleri, zaman kaybetmeden bu modeli incelemeli, eleştirmeli, katkı sunmalı ve uygulama yoluna gitmelidir. Hatırlatmalıyım, artık böyle bir fırsatınız veya probleminiz var.
Hayat Denge Modeli; gezi olaylarında okulları anarşiden kurtarmış, fetö ile mücadele etmiş, eğitimde 28 Şubat darbesinin izlerini silmiş, mağduriyetleri giderme yolunda cesur adımlar atmış, dua almış, tecrübe biriktirmiş bir ekibin ve derdi eğitim olan herkesin katkılarıyla başarılı olacaktır. Ülkemizin geleceği adına takip etmeye, katkı sunmaya devam edeceğiz.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi