10 Eylül 2025
  • İstanbul23°C
  • Ankara24°C

EBU ZERR (R.A) RAHATLIĞI 

Muhammed Murat Hacımustafaoğulları

10 Eylül 2025 Çarşamba 14:58

 

وَمَن یَتَّقِ ٱللَّهَ یَجۡعَل لَّهُۥ مَخۡرَجࣰا وَیَرۡزُقۡهُ مِنۡ حَیۡثُ لَا یَحۡتَسِبُۚ وَمَن یَتَوَكَّلۡ عَلَى ٱللَّهِ فَهُوَ حَسۡبُهُۥۤۚ إِنَّ ٱللَّهَ بَـٰلِغُ أَمۡرِهِۦۚ قَدۡ جَعَلَ ٱللَّهُ لِكُلِّ (Talak 2-3)شَیۡءࣲ قَدۡرࣰا

"Kim takva sahibi olursa Allah ona bir çıkış verir ve onu hiç ummadığı yerden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse, O ona yeter. Şüphesiz Allah emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.(Talak 2-3) Abdullah b. Mesud'dan gelen bir rivayete göre bu ayeti kerime insana en fazla ferahlık veren ayettir. Yüce Rabbimiz  bu ayeti kerimede bizlere şu müjdeyi veriyor;
 Kim Allah'ın emirlerine itaat eder ve yasaklarından çekinirse Allah ona hem bu dünyada hem de ahirette tüm sıkıntılarından bir çıkış yolu sunacaktır. Ve tüm yarattıklarının rızkına kefil olan Allah müttaki, salih kullarının rızkına ziyadesiyle kefil olacağını ve kendisine dayanmaları halinde onları hiçbir zaman yalnız bırakmayacağını vaad etmiştir. 

Rasulullah'a dostum diyecek kadar yakın olan arkadaşı Ebu Zerr'in (ra) bu ayeti kerime ile ilgili ile Peygamberimiz ile yaptığı diyalog gerçekten câlibi dikkattir; 
 
“وَمَنْ يَتَّقِ اللَّهَ يَجْعَلْ لَهُ مَخْرَجًا وَيَرْزُقْهُ مِنْ حَيْثُ لَا يَحْتَسِبُ”
Kim Allah’tan korkar (takvalı davranır)sa, Allah ona bir çıkış yolu verir ve hiç ummadığı yerden rızıklandırır.
Yani Allah’ın emrettiklerini yerine getirir ve yasakladıklarından sakınırsa, Allah onu sıkıntıdan kurtarır ve beklemediği şekilde ona rızık verir.

Ebu Zer (ra) şöyle der:
Rasulullah >Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana bu ayeti okudu:

Bu ayeti bana tekrar tekrar okumaya devam etti, ben neredeyse uyuyakalıyordum. Sonra bana şöyle dedi:
“Ey Ebu Zer! Eğer seni Medine’den çıkarırlarsa ne yaparsın?”
Dedim ki: “Genişliğe ve rahatlığa doğru giderim; Mekke’de bir güvercin olurum.”
Rasulullah: “Ya seni Mekke’den de çıkarırlarsa?”
Dedim ki: “O zaman Şam’a ve kutsal beldelere giderim.”
Rasulullah: “Peki seni Şam’dan da çıkarırlarsa?”
Dedim ki: “O zaman – seni hak ile gönderen Allah’a yemin ederim – kılıcımı omzuma alırım!”
Rasulullah: “Sana ondan daha hayırlısını söyleyeyim mi?”
Dedim ki: “Ondan daha hayırlısı nedir?”
Rasulullah: “Dinle ve itaat et,  Habeşli bir köle bile olsa.”

Ebu Zerr (ra) ile Efendimiz (sav) arasında geçen diyalogta bizim için de büyük dersler var. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, Ebu Zerr'in (ra) ileride yaşayacağı sıkıntılar konusunda adeta onu  hazırlamak istercesine "Medine'den kovulursan ne yaparsın" diye sorunca hiç beklemeden hemen "genişliğe ve huzura giderim" demesi onun ne kadar büyük bir tevekkül ve teslimiyet sahibi olduğunu gösteren güzel bir cevaptır. Kaçımız kovulduğu yerde veya istenmediği yerde durmaya çalışır ki? Elbette mümin yaşadığı yerde kalmak ister ama ayrılmaktan başka bir seçenek yoksa Ebu Zerr (ra)  gibi "ceketimi alır giderim" afedersiniz "kılıcımı alır giderim" demeyi de bilmelidir mümin.

"Kılıcımı alır giderim" demek gittiğim yerde de mücadeleme devam edeceğim demektir. Müslüman bulunduğu her yerde ve zamanda doğruları söyleme cesaretine sahip olmalı ama doğruları  söylemenin de Ebu Zerr'e (ra) ödettiği bedeller gibi bedelleri olduğunu da unutmamalıyız. Zaten Efendimiz (sav) de başındaki Habeşli bir köle de olsa _adaletli, müslüman bir emirse_itaat etmesi gerektiğini ifade etmiştir. Geleceği önden görme basireti ve ferasetine sahip olan  Peygamberimiz (sav) bunun, onun için daha hayırlı olduğunu ona salık vermiştir ama Ebu Zerr'in (ra) deli dolu gönlüne söz dinletmek kolay mı? Elbette değil.

 

Bu diyalogtan çıkaracağımız bir ders de "Eğer Medine'den kovulursam Mekke'nin güvercinlerinden bir güvercin olurum" demesidir ki onun bu ifadesi aslında onun çok naif bir kalbe sahip olduğunu göstermektedir. Kuş kalpli demek kişinin kuşlar gibi mütevekkil olması demektir ki; bu tabir Yine Ebu Zerr (ra) ruhlu bir sahabi olan Hz. Ömer'den gelen şu hadisi şerife dayanır. Allah Resulü (sav) şöyle buyurmuştur; Eğer siz Allah’a hakkıyla tevekkül etseydiniz, O sizi tıpkı kuşları rızıklandırdığı gibi rızıklandırırdı: Kuşlar sabah aç çıkar, akşam tok dönerler."

İşte bu hadisten aldığı ilhamla yaşayan Ebu Zerr (ra) hiç çekinmeden "Mekke'nin güvercinlerinden bir güvercin olurum" demiştir. Ve her defasında genişliğe ve huzura, ferahlığa giderim diyerek müslümanın bir güvercin gibi gittiği her yerde sükunet ve huzurla yaşayacak imkana sahip olduğunu ifade etmiştir.  Ebu Zerr (ra)  "Bana her yer Mekke, bana her yer Medine" demiştir adeta.

Zaten Ebu Zerr (ra) gibi tüm sahabiler  Allah  Rasülünün (sav) vefatından sonra dünyanın dört köşesine kuşlar gibi yayılarak Mekke ve Medine esintilerini ulaştırmadıkları bir yer bırakmamışlardır. Bu ayeti kerime Ebu Zerr'in (ra) de ifade ettiği gibi okuyana ve okutana genişlik, ferahlık, sekinet ve  huzur vermektedir ki Allah Rasülü'nün de ifadeleriyle "İnsanlar sadece bu ayeti kerime ile amel etseler, bu ayetin manası ile yaşasalardı onlara yeterdi demesi de işte bu yüzdendir" Müslüman gittiği her yerde ve zamanda huzuru bulur, huzuru yaşatır ama imanı bulup imanı ile yaşayamayanlar, sahip oldukları değerin farkında olamayanlar ise oradan oraya savrulmaya ve savruldukları yerlerde mutsuz olmaya mahkumdurlar.  Ebu Zerr (ra) gibi hayat sürenler ise daima huzura ve ferahlığa gideceklerdir. 

Konu ile ilgili iki hadisi paylaşıp yazıma son vermek istiyorum. Mümin, yeşil ekine benzer. Rüzgârla eğilir (fakat yıkılmaz). Rüzgâr sakinleştiğinde yine doğrulur. İşte mümin de böyledir; o da bela ve musibetler sebebiyle eğilir (fakat yıkılmaz). Kâfir ise sert ve dimdik selvi ağacına benzer ki Allah onu dilediği zaman (bir defada) söküp devirir.”

Müminin hayranlık verici bir hali vardır ki, onun her işi hayırdır. Bu hal, müminden başka hiç kimsede bulunmaz. Eğer bir genişliğe (nimete) kavuşursa şükreder ve bu onun için bir hayır olur. Eğer bir darlığa (musibete) uğrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayır olur.»

Allah her halinde hayır olan, her halükarda huzura ve genişliğe kavuşan Ebu Zerr (ra) gibi olabilmeyi onun gibi Resulü kendisine dost edinen müminlerden olmayı nasib eylesin. Amin. 
Allaha emanet olun. O'na ve Resulüne dost kalın.

18 Rebiulevvel 1447
(Peygamberimiz (sav)'in Kainatı Şereflendirdiği 1500. Yıl)

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.