22 Kasım 2024
  • İstanbul14°C
  • Ankara15°C

DUYURU NEDEN 300 BİN SATMASIN!

Ümit Kahyaoğlu


Bu güne kadar Türk yerel medyasının, hususiyetle de İstanbul’daki yerel medyanın mevcut durumuyla ilgili bir çok yazı kaleme aldım.
Bu konuya benim kadar duyarlı yaklaşan, hassasiyet gösteren ve üzerinde ısrarla duran bir başka yerel medya mensubuna rastlamadım.
Her zaman şunu söyledim; Türk yerel medyasının Anadolu medyası ve İstanbul yerel medyası olarak ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğinin üzerinde durdum.
Anadolu Yerel Medyası’nın AB standartlarına yaklaştığını, İstanbul yerel medyasının ise çok gerilerde olduğuna işaret ettim.
Anadolu Yerel medyasının önemli ölçüde kurumsallaştığından, günlük yayınlandığından, neşriyatlarını gazete bayilerinden satışa sunabildiklerinden ve Basın İlan Kurumu’ndan ciddi anlamda resmi ilan alabildiğini her fısatta gündeme getirdim.
Anadolu yerel medyasının haklarına İstanbul yerel medyasının da sahip olmasının zamanının geldiğini düşünüyorum.
Konuyu bilmeyen, hadisilere dışarıdan bakanlar haklı olarak İstanbul Yerel medyasının daha güçlü olduğunu düşüneceklerdir.
Bu düşüncede olanlar, durumun tam tersi olduğunu gördüklerinde yani Anadolu basınının daha güçlü ve etkin olduğuna şahitlik ettiklerinde ise hayretler içerisinde kalmaktadırlar.
İstanbul yerel medyasının bu günkü durumuyla, ne yaygın medyayla, ne de AB’deki muadilleriyle baş edebilecek, rekabet edebilecek bir gücü yoktur.
İstanbul Yerel MEDYASI AB’deki yerel medyanın çok gerisindedir.
Bu geri kalmışlığın üzerinde hiç durulmadı. Ne meslektaşlarımız, ne hükümet, ne de üniversiteler. İstanbul medyası kendi başına başıboş bırakıldı. Hiç bir denetim olmadığı için, gazetelerin bir çoğusu liyakatsiz kişiler tarafından neşredildi. Böyle oluncada, yeerel medyada kalite düştü.

Ancak son günlerde bizim de tahmin edemeyeceğimiz ölçüde olumlu gelişmeler yaşanmaktadır.
AB müzakere süreci kapsamındaki bu gelişmeler, geleceğe daha umutla bakmamıza yol açmaktadır.
Geçtiğimiz 25-26 mayıs tarihlerinde Başbakanlık AB Genel Sekreterliği’nin organize ettiği; “Türk Yerel Medyası AB Yolunda” konulu iki günlük bir eğitim seminerine katıldık.
AB Genel Sekreterliği’nin Ortaköy’deki ofisinde gerçekleştirilen eğitim seminerinde Türkiye’nin AB ile olan müzakere sürecinde gelinen son durumla ilgili bilgilendirildik.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen BAĞIŞ’ında ilk günkü programa iştirak ettiği seminere Marmara BÖlgesi’nden 40 yerel medya munsubu katıldı.
Sayın Egemen BAĞIŞ’ın “AB yerelde başlar” sloganının hayat bulabilmesinin ön şartı Yerel medyanın bu sürece ortak edilmesi gerçeğiydi.
Çok yakında açılacak olan müzakere başlıklarından bir tanesi medya konusunu kapsıyor.
AB ülkelerinde yerel medya, yaygın medyadan daha etkili ve okur tarafından daha çok ciddiye alınıyor, takip ediliyor.
Avrupa’da küçük bir kasaba gazetesinin trajı bile10 binden az değil. Günlük 300 bin satış rakamına ulaşan yerel gazeteler mevcut AB üyesi ülkelerde.
Allah nasip ederse önümüzdeki yıl, Başbakanlık AB Genel Sekreterliği yetkiliyeriyle birlikte Brüksel ve Londra’ya çalışma ziyareti için gideceğiz.
Burada meslektaşlarımızla ve AB yetkilileriyle görüşmeler yapacağı, ortak projeler geliştireceğiz.
Birlikte projeler hazırlayarak, Türk Yerel Medyası’nın hak ettiği noktaya ulaşabilmesinin gayreti içerisinde olacağız.
Umuyorum ki bu gelişmeler, yakın bir gelecekte sonuç verecek ve çeyrek asra aşkın çektiğimiz zahmet meyvesini verecek.
Sayın Başbakanımız miting meydanlarında sıkça seslendiriyor; “ Helga uçağa biniyorsa, benim Ayşem’de binecek.”
Berlin Gazetesi günlük 300 bin satıyorsa, Duyuru Gazetesi neden günlük 300 bin satış rakamına ulaşmasın.
Ümidimiz büyük...

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.