DÜNYA OLİMPİYAT GÜREŞ ŞAMPİYONU GENÇLERLE BİR ARAYA GELDİ

 (AMASYA) Edib Ahmet CEYLAN.

Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesi organizasyonuyla Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleşen söyleşi programına;
 Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kemal Polat, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kandemir, idari personel, kurum müdürleri, sivil toplum kuruluşlarından temsilciler bölgede bilinen bazı güreşçiler ve öğrenciler, katıldı.
"Beklenen günler gelecekse çekilen çile kutsaldır’ cümlesiyle sunumuna başlayan Milli Güreşçi başarıya giden yolda yaşadığı zorlukları izleyicilerle paylaştı.     Demir; ‘’Ben niye şampiyon oldum? Önce bu sorunun cevabını vermem gerekiyor.  13-14 yaşlarında güreşe başladığım yıllarda herkes bana şampiyon olamazsın, dedi. Köyden bir tanıdık, bu çocuk idmanlara gidip geliyor ama bundan kaz çobanı bile olmaz, demiş. 1980’li yıllarda spor imkânları bu kadar gelişmiş değildi. O yıllarda Turhal Şeker Spora güreşçi alınacaktı.  Oradaki müsabakaya katılıp bütün rakiplerimi yenmeme rağmen beni o kulübe almadılar. 13 yaşında, Turhal’dan Amasya’ya ağlayarak geldim. Daha sonra Konya Şeker’e gittik. Orada da senden güreşçi olmaz, diye gönderdiler. Ta Konya’dan Amasya’ya kadar ağlayarak geldim. Daha sonra Samsun Demirspor’da seçmeler oldu. Seçmelere gittiğimde Amasyalıyım diye beni seçmelere hiç sokmadılar. Ama ben bunlara rağmen yılmadım, usanmadım, mücadeleye devam ettim.’’ dedi
 
Demir şöyle devam etti.‘’Milli Takımdan antrenörümle rampa koşusu yapıyoruz. Dünya şampiyonası öncesi bir ayda yapılacak idmanı antrenörüm bana bir idmanda yaptırdı. Sonrasında da dünya şampiyonası geldi. Arkadaşlar, zirveyi elleriniz cebinizde çıkamazsınız. Gece geç saatlere kadar internette gezerek, sabah 11’de kalkarak eğitiminizi bitiremezsiniz. İşimizi seveceğiz ve onu ibadet gibi yapacağız. Gençlik güzel zamanlardır; ama eğlence zamanı eğlence, gezme zamanı, gezme ders zamanı ders bunu iyi programlamak lazım. ‘’
    Amerikalı güreşçinin sırtına oturması olayını da anlatan Demir, "İstanbul'daki dünya şampiyonasında finalde Amerikalı güreşçi Bruce Baumgartnerile karşılaşacaktım. Türk Güreş Milli Takımı 1957 yılından 1994'e kadar takım halinde şampiyonluk kazanamamıştı. Öyle bir an geldi ki ben Amerikalı güreşçiyi yenersem Türk Milli Takımı şampiyon olacak, Amerikalı beni yenerse hem takım şampiyonluğu hem de ferdi şampiyonluğum gidecek. Neticede 37 yıl sonra Amerika’yı yendik ve Amerikalının üzerinde şampiyonluğu bitirdik. ‘’ cümlelerini kaydetti.
    Şampiyonluk sonrası bir basın toplantısı yapıldığını söyleyen Demir; o ünlü fotoğrafı çeken Amerikalı gazetecinin kendisine; 'Bizim güreşçimizin sırtına oturdunuz, ayıp değil mi?' sorusunu yönelttiğini; kendisinin de cevaben ‘’O zaman da Cumhuriyetin 71'inci yıl dönümüydü. Siz 71 yıldır Türk ve İslam aleminin sırtında oturuyorsunuz, ben üç saniye oturdum. Zorunuza mı gitti, dedim" dediğini ifade etti.
    Amerika'dan kendisine 10 milyon dolarlık teklif geldiğini ama bu teklifi kabul etmediğini belirten Demir; "İstanbul'da Dünya Şampiyonu olduktan sonra Amerika adına yarışmam için Amerika Güreş Federasyonundan teklif aldım. 10 milyon dolar teklif ettiler. Reddettim. Çünkü ben şampiyon olana kadar en son Türk sporcular 1968 yılında şampiyon olmuşlardı. 28 yıldır olimpiyat şampiyonu çıkmıyordu. Ben 28 yıl aradan sonra şampiyon olan ilk güreşçi oldum. Buradan 12 bin km uzakta Amerika’da Rus güreşçiyi yenerek İstiklal Marşımızı söylettik. Hep beraber gözyaşlarıyla kutladık. O mutluluğu asla parayla satın alamazsınız.’’ dedi.
    Sporcuların sporun dışında da başarılı olduklarını göstermek için çeşitli kurumlarda görev aldığını belirten Olimpiyat Şampiyonu; aktif spor hayatını bitirmesine rağmen spor ve sporculara destek olmaya devam ettiğini kaydetti.
Gençlere üç konuda önerilerini sıralayan Demir; ‘’Birincisi ne istediğiniz, neyi hedeflediğiniz ve bu hedefe nasıl ulaşacağınız yolunda doğru kararı verebilmek, ikincisi karar verdiğiniz hedefe ulaşmak için büyük bir disiplin içinde tüm benliğinizle inanarak çalışmak, üçüncüsü de alkol uyuşturucu gibi maddelerden mutlaka uzak durmak. Bunlar hem sağlığınız etkiler hem de toplumu etkiler. Toplum olarak da hep beraber ülkemizi etkiler. Ailenize, size umut bağlayan ülkenize kötülük yapmayın, çünkü siz bizim geleceğimizsiniz. ‘’ cümlelerini kaydetti.
Soru cevap kısmından sona;
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kemal Polat ve Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kandemir; Demir’e katkılarından dolayı teşekkür ederek fidan dikme sertifikası takdim ettiler.