24 Kasım 2024
  • İstanbul5°C
  • Ankara3°C

DÜNYA İSLAM?A DAVET MECLİSİ TOPLANTISI



             Merkezi Libya’da bulunan ‘’Dünya İslam’a Çağrı Konseyi’’nin 20. Açılış yılı merasimi 25 Nisan Pazar günü İstanbul Grand Cevahir Otel ve Kongre Merkezinde yapıldı. Yurt içi ve Yurt dışından pek çok davetlinin katıldığı toplantıya yoğun ilgi vardı. Aldığım bazı notları burada paylaşmak istiyorum.              

Davetliler arasında benim görüp tanıyabildiğim bazı isimler şöyle; Eski Bakanlardan Tuncay Mataracı, Eski Millet Vekillerinden Şevki Yılmaz ve Resul Tosun, Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun, Prof. Dr.Ahmet Akgündüz, pek çok Sivil Toplum Kuruluşu Başkanı veya temsilcileri, Yazarlar, Bilim adamları, Din Görevlileri…      

      Program, Serdar Okay’ın farklı Surelerden okuduğu kısa-kısa üç aşr-ı şerif ile başladı. Okunan ayetler günün önemini ve oturumun ana fikrini özetler mahiyette idi. Şöyle ki, ilk okunan ayetler mealen; ’’Ve hepiniz Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Ve sakın dağılmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın ki siz birbirinize düşman iken, O, kalplerinizi birleştirdi. Onun nimetiyle kardeşler oldunuz. Ayrıca ateşten bir çukurun ağzında iken, O, sizi ondan kurtardı. Böylece Allah ayetlerini size açıklıyor ki, doğru yolu bulasınız.’’* ’’Sizden iyiliğe çağıran, güzel şeyleri emreden, iğrenç şeylerden sakındıran bir topluluk oluşsun. İşte gerçek kurtuluşa kavuşanlar onlardır.’’* ‘’Kendilerine açık mucizeler geldikten sonra ihtilafa düşüp dağılanlar gibi olmayın. Böyleler için büyük bir azap vardır.’’*……’’Mü’minler ancak kardeştirler. Artık kardeşlerinizi barıştırın. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.’’*          

İlk konuşmayı Dünya İslam’a Çağrı Konseyi Genel Sekreteri Dr. Muhammed Ahmed Eş-Şerif yaptı. Besmele, Hamdele ve Salvele’den sonra; Türkiye Hükümetine ve bu toplantıyı düzenleyenlere teşekkür etti.  Özetle şöyle konuştu. İslam, daha önceki hak dinleri (onların ilk gönderildiği şeklini) kabul eden bir dindir. Ortak paydalarımız vardır. İnsanların İslam’ı tanımalarına engel, güç kullanımıdır. Savaş ortamı, şiddet ortamıdır. Bizler her türlü şiddete karşıyız. Başkalarının haklarına tecavüze karşıyız. Bizler, Göçmen Müslümanlara yönelik, Göçmen Müslümanların özgürlüklerine yönelik, Mescidi Aksaya yapılan saldırılara karşı ortak tavır sergileriz. Biz diyalogdan yanayız. Başkaları ile de sağlıklı diyalog kurmalıyız. Bu konuda yapılacak atılım ve girişimlere açığız. Biz başkalarına yardım yaparken kişilerin kimliğine bakmayız. Yardım ederken Allah rızasını gözetiriz.       Diyanet İşleri Başkan Yard. Muhammed Korkmaz ise; Bu toplantıyı düzenleyenlere, bu değerli güzide topluluğun önünde konuşma fırsatı bulduğum için teşekkür ederim. Cenabı Allah’dan dilerim ki bu toplantı en güzel şekilde sonuçlanır. Bu sene T.C.Diyanet İşleri Başkanlığı bu yılı Kur’an’ı Kerim yılı ilan etmiş durumdadır. Ümit ediyorum ki (Allah) Kur’an’ı Kerimi iyi anlamayı ve hayatımıza uygulamayı nasip eder. Bu toplantı ‘’Kutlu Doğum Haftası’’na rastladı. Hazreti Muhammed’in mesajını dünyaya doğru ulaştırıp getirdiği mesajı sağlıklı aktarmak bütün dileğimdir. Bu gün Dünya Ülkelerinde azınlık durumundaki Müslümanların kimlik sorunu ortaya çıkmaktadır. Bir Camiye , bir Kur’an’ı Kerime ihtiyacı olduğunu gördüm. Konseyimiz pek çok hizmetler yapmıştır. Ancak azınlık durumundaki ülkelerdeki Müslümanların pek çok ihtiyaçları vardır. Küreselleşme sürecinde ortaya çıkan sorunlar ve sebepleri Dinlere rağmen ortaya çıkmış sorunlardır. Ortadoğu’da akıtılan kan son bulmalıdır. Son zamanlarda İslamofobiya (korkusu) ortaya atılıp , İslam’ın kılıçla yayıldığı söylentileri yayılmaktadır. Buradan ilan ediyorum bu iddiaların hiçbiri ilmi ve insani verilere dayanmamaktadır. Selamlarımı kabul edin. Allah sizi korusun.             

Abdül Aziz bin Osman(Konsey Üyesi): Hazirunu selamladıktan sonra konuşmasını şöyle devam ettirdi. İslam’a Davet Konseyi 20. Toplantısı başında şunu ifade edeceğim. Bu değerli Ülke, Filistin davasına en üst düzeyde gerekli ilgiyi gösterdiği için bu Devlete ve yetkililerine teşekkür ediyorum. Dünyanın krizlerle karşı karşıya kalıp, süreçlerden geçtiği bir dönemde; Siyonist ülkenin, Filistin halkına zulüm yaptığı dönemden geçiyoruz. İslam Aleminin insanlığı barışa çağırması gerekmektedir. Bizler geçen yıl bu aylarda bu değerli kentten İslam Alemine çağırıda bulunduk. Dünya üzerindeki aktif kuruluşlardan barışın sağlanması için yetkili ve Akil adamların bu krizden kurtulmak için ciddi adım atmaları gerekmektedir. Biz her zaman diyalog ve işbirliğine önem veriyoruz.     Sami El-Huni (İ.K.Ö.Gnl.Sekreteri Prof.Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu adına katıldı);Bizler (İ.K.Ö.) olarak İslama daveti önemsemekteyiz. Bu bağlamda kurumların çalışmalarını takdirle karşılıyoruz. İslam bir barış, bir medeniyet dinidir. İslam’ın barış ve kardeşlik dini olduğunu tanıtmak, ırkçılığı terk etmek gerekiyor. İslamofobiya  meselesi , Müslümanlara ayırımcılık ve düşmanlıklarla da mücadele etmemiz gerekiyor.İsviçrede Minare yasağı bunun en bariz örneğidir. Bununla ilgili bir arşiv ve belgeleme çalışması yapılmaktadır.           

Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş (Kurucu Üye): Yalçıntaş, katılımcıların hepsinin isimlerini sıraladıktan sonra ; Davetliler! Hepiniz bu şehre hoş geldiniz. Bu şehir ki 400 sene İslam’a Başkentlik yaptı. Geçmişte Hacca gidenler önce bu şehri ziyaret ederek yola çıkarlardı. ‘’Eskiden Bin Minareli Şehir’’ olarak bilinirdi. (İstanbul Müftümüz tashih etti, şimdi üç bin minareli diye) Bu şehre sahip olan İstanbul Müslümanları , Müslümanların sorunlarına sahip çıktı. Avrupanın göbeğinde ‘ONE MİNUTE’ dedi. Avrupa Birliğine gireceğiz ama İslam Birliğine de sarılacağız. Türk Birliğine de önem vereceğiz. Üç Bin Minareli Şehirden hepinizi selamlıyorum.            Faruk Çelik (Devlet Bakanı): İslama Davet Konseyinin değerli üyeleri. Değerli Konuklar… Uluslararası İslama Çağrı Konseyinin 20. Toplantısında sizleri İstanbulda görmekten memnuniyetimi  ifade etmek istiyorum. İnsanlık demek, barış demek olan İslam’ın kucaklayıcı ve kuşatıcı özelliğini tanımaya insanlığın ihtiyacı var. Tarihi ve dini bağları bulunan komşularımız ve İslam Alemi ile ilişkilerimize önem vermekteyiz. Biz Müslümanlar şiddet kime yapılırsa yapılsın buna karşıyız. Bir insanı haksız yere öldürmek bütün insanları öldürmek gibidir. Hal böyle iken; İslamla-Terörü ilişkilendirmek  kasıtlı ve art niyetlidir. Bu toplantının Din–dil ayırımı yapmadan, temel haklar konusunda dünyada ortak bir sağduyunun, ortak bir vicdanın güçlenmesinde önemli katkılar sağlayacağını ümit eder hepinizi en kalbi duygularımla selamlarım.          

Bende bu toplantının hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.