25 Kasım 2024
  • İstanbul10°C
  • Ankara2°C

DOĞALGAZ VE ELEKTRİĞE ZAM YAPILACAK MI?

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Karadeniz’de keşfedilen doğal gazın işleneceği Zonguldak’ın Filyos bölgesinde 2022 yılının değerlendirmesini yaptı. Bakan Dönmez 'Doğal gaz ve elektriğe zam gelecek mi?' sorusuna cevap verdi. İşte detaylar...

Doğalgaz ve elektriğe zam yapılacak mı?

21 Aralık 2022 Çarşamba 16:54

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Milliyet Ankara Temsilcisi Didem Özel Tümer'inde aralarında bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Dönmez 'Doğal gaz ve elektriğe zam gelecek mi?' sorusuna cevap verdi.
Türkmenistan’daydınız geçen hafta önemli bir toplantı vardı orada. Sayın Cumhurbaşkanı da yaptığı açıklamada üç enerji bakanının bir araya geleceğini söyledi kısa zamanda onu soracağım? ne zaman bir araya geleceksiniz? Yeni bir hubdan bahsediliyor biraz detaylı bilgi verir misiniz?

Geçen hafta Türkmenistan’da Azerbaycan, Türkmenistan ve Türkiye Cumhurbaşkanlarının başkanlığında üçlü zirve yapıldı. Aynı şekilde bakanlar düzeyinde Ulaştırma Bakanlığımızın, Enerji Bakanlığımızın ve Dışişleri Bakanlığımızın toplantısı oldu. Her alanda bunu geliştirmek istiyoruz. Sadece üç Türk devleti arasındaki ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik değil, aynı zamanda diğer Türk devletleri arasındaki iktisadi, ekonomik, ticari, kültürel iş birliğinin artırılmasına yönelik açıklamalar da kamuoyuna yansıdı. Biz Türkiye olarak farklı kaynak girişinden yanayız. Türkmenistan ile gaz tedarikine ilişkin bir anlaşmamız var. Maalesef bir yol, güzergâh bulup gerçekleştirmedik. Türkmenistan fiziki olarak bizimle komşu değil. Bir başka ülke ya da ülkelerden bu gazı tedarik edebiliyorsunuz. Hazar’ın güneyinden İran üzerinden gazı temin edebilirsiniz ya da Hazar geçişli Azerbaycan, Gürcistan üzerinden gidebilir. Üç bakanın bir araya gelerek bu çalışmaların hızlandırılması talimatını aldık. Çalışma gruplarımızı oluşturduk. Çalışma grupları hızlıca tüm alternatifleri masaya yatıracak, ondan sonra üç bakan bir araya gelip değerlendireceğiz. Sonrasında da bu raporu tüm boyutlarıyla liderlerimize aktaracağız ve son değerlendirmeleri üç lider birlikte yapacak.
Takvimle ilgili olarak da ilk etapta bu ön çalışmayı 1 ay içerisinde tamamlamayı hedefliyoruz. Sonrasında da liderler bir araya geldiğinde takvime uygun olarak bunu değerlendirmiş olacaklar.

Beklentimiz, Hazar’ın doğusundaki kaynaklarında hem Türkiye’ye hem de ihtiyaç halinde pazarlara götürülmesinden yana.

Trakya’daki enerji hub’ıyla ilgili olarak yol haritasının hazırlandığını söylediniz. Bir takvim verebilir misiniz onunla ilgili hiç takvimden bahsetmediniz. Tam olarak bu yol haritası nasıl olacak? Birde yakınlarda bu meseleye özel olarak Rusya’ya ziyaretiniz ya da karşı tarafın ziyareti söz konusu olabilir mi?
Bu konunun hukuki, ticari ve teknik yönden ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekiyor. Avrupa’daki emsal borsalar, piyasalar nasıl çalışıyor, bunlarla alakalı bugüne kadar edindiğimiz tecrübeler vardı. Bunları da tekrar masaya yatırarak hem alıcıyı, hem de satıcıyı tatmin edecek, memnun edecek, güvenle bu piyasada işlem yapabilecek bir merkez hedefliyoruz.

Hem Rusya’yla da hem de diğer kaynak ülkeleriyle görüşüyoruz. Sayın Putin’in böyle bir teklifi de oldu. O ve benzeri teklifler de bu sürecin daha hızlı ilerlemesine destek verdi. Bunları bütün paydaşlarla birlikte değerlendiriyoruz.

Takvimle ilgili olarak bugünden belki çok net bir şey söyleyemeyiz ama 3-5 ayda halledilecek bir konu değil şüphesiz. Bizim hedefimiz bir yıl içerisinde böyle bir piyasayı hayata geçirmek. Belki kalıcı bir piyasadan önce geçiş döneminde, daha sınırlı sayıda piyasayla başlayabiliriz. O zaman süre biraz daha öne çekilmiş olur.
AB yaptırımları ve Rus gazının Türkiye üzerinden ihraç edilmesi konusunda son gelişmeler nelerdir?

Sadece Rusya’dan doğal gaz gelmiyor, Rusya’yla bizim aramızda zaten kontratlara bağlı bir gaz ticareti söz konusu. Biz o gazı ihtiyacımız olduğu için alıyoruz. Bu piyasa için yeni tedarikçilere ve yeni kontratlara ihtiyaç var. Şöyle bir piyasada yanlış algı olsun istemem. Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu, ki bizim tüketimimiz 55-60 milyar metreküp bir gazdan bahsediyoruz, Avrupa’ya ihraç edilecek, satılacak gazla ilgili olarak yeni kontratlara ihtiyaç var. O günün piyasa koşullarında kim tedarikçi olur, kim alır bilemiyoruz. Biz orada kimseye şuradan alın veya almayın demeyeceğiz. Pazar oluşacaksa onu satmak isteyenler de buraya gelecek, alıcılar da buraya gelecek. Biz aslında böyle bir teknik ve teknolojik altyapıyı buradaki piyasa katılımcılarına sunacağız. Dolayısıyla o bugünün konusu değil. Alıcı ve satıcı istediğinden istediği fiyata alabilecek, öyle değerlendiriyoruz.
Türkiye’de doğal gaz fiyatlarının belirlenmesi mevzusu var. Geçen hafta açıklanmıştı bununla alakalı çalışmalar ne aşamada? İkinci sorum, özellikle karadaki doğal gaz keşifleri Gabar var. Şu anda Batman, Adıyaman, Diyarbakır hattında ve Adana, Erzurum’da da kısmı olarak var. Bunun dışında böyle yeni bir verebileceğiniz müjde var mı?Son olarak da bütün vatandaşların beklediği konu. Yılbaşından sonra doğal gazda bir fiyat artışı olacak mı, bir fiyat değişikliği olacak mı, ona ilişkin ne söylersiniz

Doğal gaz fiyatlarının belirlenmesine ilişkin biraz önce bu soruya da bir yerde cevap vermiş olduk. Arkadaşlar şu anda çalışıyorlar, ilk değerlendirmelere göre yılbaşında herhangi bir zam söz konusu değil. Kısa süre içerisinde takvimi açıklayacağız inşallah.

Şu an yoğunlaştığımız yerler daha önce petrol ve gaz bulduğumuz yerler. Çünkü potansiyel olarak güçlü alanlar. Ama İç Anadolu’da da, Ege’de de, Doğu Anadolu’da da araştırmalarımıza yoğunluk vereceğiz. Oradan da gelen veriler nasıl olursa ona göre ilerleyeceğiz. Daha önce Adana’da kimsenin aklına gelmezdi petrol veya gaz bulunacağı, orada keşifle birlikte yeni bir sayfa açılmış oldu. Karadeniz’i kimse düşünmüyordu belki, orada olumlu gelişmeler oldu. Araştırmadıkça buna net cevap vermek mümkün değil. Ama bizim için kara ve deniz alanlarımızın her birini potansiyel araştırma alanı olarak görüyor ve değerlendiriyoruz. O şekilde ilerliyoruz.

Avrupa Birliği’nin gaz konusundaki kararı Türkiye’yi nasıl etkiler? Türkiye’nin fiyatlarına yansıması söz konusu olur mu? İkincisi de petrol fiyatlarındaki düşüşle ilgili öngörünüz nedir? Bunu özellikle sokaktaki vatandaşı ilgilendiren tarafı da araç sahiplerine yansımasının az olduğunu söyleyen sürücüler oluyor. Bezin ve motorinde fiyatlar neye göre belirleniyor?

Rus gazıyla alakalı olarak Avrupa Birliği biraz ikiye bölünmüş durumda açıkçası. Tavan fiyattan yana olan ülkeler var, tavan fiyat getirirsek arz güvenliği riske girebilir diye çekinen ülkeler var. Henüz petrolde olduğu gibi gazda bir tavan fiyat uygulamasına gidememişlerdi. Eğer birlikte karar alınacaksa bazı rakamlar telaffuz ediliyordu ama konu sadece Rus gazı değil. Başka birçok kaynaktan da Avrupa gaz temin ettiği için farklı pazarlara gaz gidebilir endişesi var Avrupa’daki bazı kesimlerde. Ondan dolayı bir uygulama birliğine gidememişlerdi.

Petrol fiyatlarının düşmesine bağlı olarak bunun pompaya yansıması konusu var. Ham petrol fiyatları arttıkça ve düştükçe aslında pompa fiyatlarına, yani perakende fiyatlarına yansıyor ama gözden kaçan bir nokta şu;
Pandemi sonrası üretimde, ara tesislerde, maliyetlerde ciddi artışlar oldu. Kısacası rafinaj maliyetlerinde artışlar oldu. Daha önce bir varilin rafineride işlenme bedeli örneğin 100 iken, bu rakam 2 kat, 3 kat arttı. Dolayısıyla nihai belirleyen maliyet kalemleri içerisinde geçmişte ham petrol fiyatlarının ağırlığı daha fazla iken, arada rafinaj, dağıtım, depolama, lojistik gibi kalemlerde oluşan maliyetlerdeki artıştan dolayı pompaya, başka bir ifadeyle perakende satış fiyatlarına olan yansıma oranları değişti.

YEKA ve GES bitmek üzere yakında, onu da az önce anlatmışsınız Sayın Bakanım. YEKA-1 rüzgâr konusunda son durum nedir?

YEKA GES’in ihalesi daha önce oldu. Şu anda bitmek üzere. Güneş paneli kadar kolay değil rüzgâr türbininin yerlileştirilmesi çünkü birçok parçanın tedarikçiler tarafından da üretiliyor olması gerekiyor. Tek üretim merkezinde bunlar olmuyor. Rüzgâr türbini üreticileri, Avrupa’da da benzer şekilde, mekanik aksamı bir yerden alıyor, elektronik aksamı bir yerden alıyor, sonra onu bir fabrikada topluyor. Dizaynı o markaya ait oluyor. Dolayısıyla orada bir alt yüklenicileriyle birlikte bir tedarik süreci, bir ekosistem oluşturulması gerekiyor. Yüzlerce yan sanayi diyeceğimiz firmalarla da görüşmelerin yapılması gerekiyor. Bu biraz zaman aldı doğrusu. Ama biz de şirketlerle görüşüyoruz. Bir yerli marka da alternatif olarak şu anda gündemde. Yani uluslararası bir markadan ziyade Türkiye’de de böyle bir imkân da var gibi gözüküyor. O alternatif üzerinde de duruluyor. Yerli bir marka çıkabilir rüzgârda, henüz son aşamaya gelmedi.

Lisanslı depolamaya ilişkin de şunu söyleyebilirim. Orada hakikaten yoğun bir ilgi var. Elektrik depolama lisansına başvuran firmalara aynı zamanda depolayacakları elektriği rüzgâr veya güneş santrallerinden kurmak suretiyle bir imkân tanındığı için bu durum ilgi ve isteği artmış durumda. İlk ihalesi yapılanlarda bizzat firmaları sıkıştırıyoruz. Belirlenen süre içerisinde yükümlülüklerini yerine getiremezlerse teminatları yanacak, çünkü ihalenin şartı o. Bunu yakından biz de takip ediyoruz.

Birincisi, Çaycuma’daki sondaj çalışması bitti, analizleri yapılıyor dediniz. İlk veriler olumlu demiştiniz. Son verilerle acaba bir müjde daha olur mu? İkincisi, Karadeniz’de yeni keşifler olduğunda yine aynı sistemle Filyos’a getirilecek dediniz. Liman devamında bütün o keşiflerle getirilecek gaza da işleme tesisi olarak ev sahipliği yapacak mı?Son olarak, o 540 milyar metreküplük gazın güncel fiyatı nedir?

Çaycuma’daki veriler olumlu. Biraz daha sabırlı olmak gerekiyor. Arkadaşlarımız netleştirince paylaşacağız olumlu bir gelişme olursa.

Karadeniz’deki gaz için hep Filyos mu kullanılacak? Bütün bunlar aslında yapılan çalışmalarla beraber rezervuarı iyice anlayınca, rezervuarı nasıl geliştireceğinizle ilişkili planlamalar bizi bu sonuçlara götürüyor. Şu anda kurduğumuz sisteme deniz tabanı üretim sistemleriyle saha geliştirme olarak adlandırıyoruz. Bunlarda bir hibrid geliştirme de yapabiliriz. Yani kısmen deniz yüzeyindeki platformlar, kısmen de deniz tabanındaki üretim sistemleri… Buna rezervuarın kendisi ve teknik ekip karar verecek. Ama biz kapasitemizi Türkiye’nin majör ihtiyacını karşılayabilecek bir altyapıya göre en azından mülkiyet olarak o şekilde yapılandırmak zorundayız.Sözün özü, Filyos Türkiye’nin doğal gaz tedariki açısından çok önemli bir merkezi olacak, onun altını çizebiliriz. Ama teknik olarak nasıl ilerleyeceğiz, ona teknik parametreler karar verecek.

Bugün itibarıyla 540 milyar metreküplük keşfin güncel ekonomik değeri için1440 dolarla çarpmak gerekiyor. Yaklaşık 700 milyar dolardan daha fazla bir değer ediyor. Tabi bütün kaynağı bir anda çıkarma şansımız yok.Altını çizmek istiyorum Güncel fiyatlarla hesaplandığında fiyatlar böyle ama 25-30 yıl sonraki fiyatları da çok öngöremiyoruz. Ama bugün pazara versek fiyatı bu anlamda söyleyebiliriz.

Doğu Akdeniz’deki çalışmalar şu an itibarıyla ne aşamada? Orada da arama çalışmaları sürüyor mu, sürüyorsa Doğu Akdeniz’den de müjde gelecek mi? Doğal gaza yılbaşında zam olmayacağını öğrendik, ancak elektriğe verdiler, o konuda bir zam var mı, yok mu, onu da alırsak.

Akdeniz’deki çalışmaları şu anda Taşucu’nda yürütüyoruz. Yörükler’deki çalışmada da Genel Müdürümüze de sorduk, oradaki jeolojik ekiple değerlendirmenin devam ettiğini söylediler. Tamamlanınca onu da açıklarız. Çünkü hemen var veya yok diyemiyorsunuz. Oradaki bulguları tekrardan bir değerlendirmeye tabi tutuyorlar.

Elektrikte de şu anda zam öngörmüyoruz arkadaşlar.

Geçtiğimiz yıllarda özellikle İran kaynaklı sıkıntılardan dolayı kış mevsiminde doğal gazda sıkıntı yaşadığımız kısa dönemler olmuştu. TANAP’ın kapasitesinin artırılması konusunda şu an hangi noktadayız?

Geçen kış İran’la gaz problemi yaşandı. O problemden sonra bu sene gerek bakanlar düzeyinde benim, gerekse de cumhurbaşkanları düzeyinde çeşitli vesilelerle bir araya geldiğimde en değişmez gündem maddelerimizden biri hep bu oldu. Tedarik sürekliliği, arz güvenliği konusu. Onlar da bize cevaben; biz tedbirlerimizi aldık, inşallah bu kış böyle bir sıkıntı yaşamayacaksınız dediler. Biz de takip ediyoruz, inşallah böyle bir problemi bu kış yaşamayız. Ama depolarımız dolu. Depolarımızın kapasitesini de artırdık. Daha rahatız.

TANAP’ın kapasitesinin iki katına artırmayla ilgili olarak hem boru tarafında hem de arama-üretim tarafında da önemli paydaşlardan birisiyiz. Orada yönetimlerde bunlar konuşuldu. İki katına artırmayla alakalı prensip kararları verildi. Hem boru hattı üzerinde kapasiteyi artırmaya dönük birtakım çalışmaların yapılması gerekiyor hem de üretim tarafında sahanın geliştirilmesi gerekiyor. Bize verilen bilgiler; üç-dört yıl içerisinde iki katına üretim seviyesinin çıkabileceği şeklinde. Bu kademeli olacak, yani her yıl bir miktar artarak gidecek.

Akdeniz’deki durumumuz nedir? Yakın zamanda hakikaten böyle önemli bir açıklamanız olabilecek mi orayla ilgili?Bir de, Rusya’yla ilgili özellikle AB ülkelerine enerjinin, ürünün geçiş noktasının Türkiye üzerinden olabileceği yönündeki haberler var. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz, ne söylerseniz, var mı değişik gelişmeler?

Rusya’nın konusunu, aslında AB’ye Türkiye’den geçişi onu demin de hat konusunda söyledim. Bunlar da bu uzun dönemli işler. Yeni bir boru hattı yapılmasını kastediyorsanız, onun için şu anda sıcak gündemimizde bir konudur. Mevcut boru hatları üzerinden bir kapasite artışını söylüyorsanız, Türkiye’ye geleni zaten Türkiye olarak biz kullanıyoruz.

Komşu ülkelerin potansiyelinden bahsettiniz, İsrail bölgede önemli bir potansiyele sahip. Böyle normalleşme sürecine de girmişken enerji konusunda da bir proje konuşuluyor mu, bir program da söz konusu olabilir mi?

İsrail’de yeni bir hükümet değişikliği yaşandı. Biz bundan önceki hükümet döneminde de diplomasiyi işletmeye başlatmıştık. Pozisyonumuzda ve söylemimizde bir değişiklik yok. Biz şunu iddia ediyoruz: Doğu Akdeniz gazının pazarlara en ekonomik, en hızlı şekilde gidebileceği en iyi rota Türkiye. Hele bir de Türkiye’de böyle bir doğal gaz ticaret merkezinin yakın bir tarihte hayata geçirileceği düşünüldüğünde bu onlar için de bir fırsat olacaktır, bunu bu şekilde değerlendiriyoruz.

Bu çevre ülkeler, hani enerjide komşu ülkelerimize yakın olduğumuz bölge olarak, Türkiye’nin de enerjide daha farklı bölgelerde daha fazla enerjinin çıkabileceğini düşünüyor musunuz? Yani böyle hani bizim bilmediğimiz bir bilgi var mı sizde?

2022’de 94 arama kuyusu, 56 üretim kuyusu açmışız. 2023’te 134 arama, 73 üretim toplam 207 kuyuya çıkacağız. Bunu daha da artırma kararı verdik dün arkadaşlarla da. Bu rakamları en az 2 kat daha artırmamız lazım. Türkiye’deki sondaj kule sayısı, personel, insan kaynağı, yetişmiş insan, bu tip şeyleri öyle bir anda bulmak kolay değil. Türkiye’deki kurulu kapasiteyi de endüstrinin sahip olduğu kapasiteyi de geliştirmemiz, insan kaynağı tecrübesini geliştirmemiz gerekiyor. Ama 150’den 200’e çıkmamız gerekiyor önce. Geçen sene de bu rakam 120’lerdeydi. Dolayısıyla her yıl zaten üzerine koyarak geliştiriyoruz. Kaynak:Milliyet

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.