ÇOK TEŞEKKÜR
Ümit Kahyaoğlu
11 Ocak 2016 Pazartesi 11:58
Birşeyler üreten, topluma faydalı olan, zor şartlarda mesleğini icra eden insan, hizmetinin karşılık bulmasıyla oldukça mutlu oluyor. Hele de hatırlanınca, mutluluğu tavan yapıyor. 10 ocak pazar günü Dünya Çalışan Gazeteciler Günü'ydü. Gün dolayısıyla arayanımız, soranımız, ziyaretimize gelenimiz o kadar çok oldu ki, nasıl mutlu olmayalım. Başta aile bireylerim olmak üzere, tüm dostlarımıza ve okurlarımıza teşekkür etmek ve bu yazıyı kaleme almak boynumuzun borcu oldu.
Herkese çok teşekkür ediyorum, gerek şahsım gerekse de tüm gazeteci meslektaşlarım adına sağolun, var olun.
Gazetecilik sözün gelişi değil, gerçekten zor meslektir. Hele de bu meslek, bölgesel, yerel ve mahalli anlamda icra ediliyorsa zorluğu bir kat daha fazladır. Mevkuteyi İstanbul'da neşrediyorsanız, bu zorluk çarpan etkisi ile daha da yukarılara çıkmaktadır.
Bugün İstanbul'da bine yakın yerel medya vardır. Bunların bir kısmı gerçekten mesleği icra ederler. İşleri yalnızca gazeteciliktir, geçimlerini de gazeteden temin edeler ve başkaca da bir gelirleri yoktur. Mesleğe gönül vermişlerdir. Çilesini çekerler, her türlü zorluğa katlanırlar ve yasalardan aldıkları yetkiyle kamu denetçiliği görevini yürütürler.
Diğer bir kısım gazeteler(!) veya gazeteciler(!) vardır ki, bunlardan mevzu bahis etmek dahi etmek istemiyorum.
Medya günümüzün en önemli iletişim araçlarından olmakla berebar, yargı, yasama ve yürütmeden sonraki dördüncü kuvvettir. Daha başka bir ifadeyle, medya yargı, yasama ve yürütmenin de önünde birinci kuvvettir görüşü de vardır ki, bu görüşünde haklılık payı çoktur.
Yakın geçmişimiz medyanın birinci kuvvet olduğu görüşünü destekler bir çok hadiseye şahittir. 1960 darbesi, 12 eylül darbesi, 28 Şubat darbesi, sarıkız, ayışığı, yakamoz, eldiven darbe planları, gezi süreci ve 17-25 aralık darbe girişimleri medya destekli, medyanın öncülük ettiği darbelerdir, darbe girişimlerdir.
Ülkemizdeki ahlaki yozlaşma, toplumsal yozlaşma hep medya eliyle desteklenmiş, halkın değerlerinden uzaklaştırılmaya çalışılması yine medya eliyle olmuştur.
Yozlaşma konusunda başarılı olunmuştur da, tek taraflı medyanın ürünü olan tek tip insan yetiştirme konusunda epey de yol alınmıştı.
Çok şükür şimdi, medyamızda çok seslilik hakim. Gerek yaygın medya, gerekse yerel medyada sağduyulu gazetecilerin sayısı ve sağduyulu neşriyatların sayısı hızla artmaktadır. Bu gelişmeyle birlikte halkımız dünyada ve ülkede yaşanan gelişmeleri, daha doğru bir şekilde öğrenebilmektedir ve hiç bir şey sır olarak kalmamaktadır. Kuşkusuz bu durum ülkemiz adına, ülkemizin gelişmesi adına oldukça sevindiricidir.
Daha da iyi olacağına dair umutlarımız vardır.
Bir umudumuz da İstanbul yerel medyasının nitelik kazanmasıyla ilgilidir. Umarız ki, İstanbul yerel medyası en asgarisinden Anadolu'daki muadilleriyle fırsat eşitliğini yakalar ve dünya kenti İstanbul'a yakışan bir yerel medya tesis edilir.
Bir kez daha 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Günü'nde şahsımı ve medya mensubu arkadaşlarımı hatırlayan ve gazeteciler günümüzü kutlama nezaketi gösteren tüm dostlarımıza e okurlarımıza teşekkür ediyorum.
Vatan ve millet sevdalısı gazetelerin ve gazetecilerin sayısının artması dileğiyle.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.