ÇILGIN PROJESİNİ CANLI YAYINDA AÇIKLADI!

Zeybekçi "İzmir hakkında en önemli projemiz bu" diyerek "Karaburun Bölgesi'nde 30 bin Ar-Ge çalışanın olduğu, bilim insanlarının dünya çapında bir merkez olduğu projemiz var. Doğanın içerisinde bir tarafında orman, bir tarafında deniz.. Yüksek teknoloji alanı ve bilim merkezi... Doğayı bozmadan iş alanları yaratacağız" şeklinde konuştu.

Zeybekçi'nin açıklamalarından satırbaşları:

17 – 25 Aralık’ın arkasından gelen, çok farklı gelişmelerin yaşandığı dönemde Ekonomi Bakanlığı yaptım. İstihdam, ihracat rekorlarıyla bence yüzümüzün akıyla teslim etmek, önemli olan başladığımız sevinçle bitirmekti. Siyasette varoluş sebebimiz yerel yönetimler, vatandaşımıza hizmetkar olmak. Denizli Belediye Başkanlığı’ndan sonra ben siyasete girdim. Şimdi tekrar ilk göz ağrımıza dönme imkanımız var. İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayıyım. Çok heyecan verici bir adaylık. İzmir dünyanın en güzel şehri.

Bana şikayeti şuydu. ‘Çocuklarımızı İzmir’de tutamıyoruz. İzmir’de iş alanı bulamaması ne utanç verici’ diye bir konuşma geçti aramızda. İzmir’e bir rol biçmemiz lazım. İzmir’de STK’larla, odalarla, gönüllü kültür teşekkülleriyle, önde gelen insanlarla, gençlerle, çocuklarla, sokaktaki insanlarla, Pazar tezgahında kardeşimizle, balıkçıyla konuşarak İzmir’in hikayesini beraber yazmamız lazım. Bizim İzmir ile ilgili hikayemizi, gelecek yılları planladığımız, önümüzdeki 25 seneyi planladığımız günlerde bunu da birlikte yapacağız. Şu anda bunu yapıyoruz.

SLOGAN BELİRLEDİNİZ Mİ?

Gönüller yapmaya geldik.

Anlatılamayan şeyleri anlatmak, ıskaladığımız şeyleri anlatmak. 2002 yılında AK Parti olarak yüzde 23 oy almıştık. 3 Mart günü elimize gelen bir ankette, Denizli’de AK Parti adayı olarak biz yüzde 26,4, CHP adayı da yüzde 39 ile kampanyayı başlattık. Sandıktan çıktığımızda akşam yüzde 51,5 ile sandıktan çıktık. Tek olması gereken ,vatandaşımıza kabiliyetimizi, yapabileceğimize ikna etmek. İzmir’in bir tercih noktasına geldiğine inanıyorum. Bundan 15 sene önce İzmir’in sorunlarını çözmek kolaydı. 10 sene  önce eh kolaydı. 5 sene önce zordu. Şimdi çok zor. Belki 5 sene sonra imkansız olacak.

Kentte hala çöp ve atık sorunu var. Bugün itibariyle; yanlış altyapıdan kaynaklanıyor. Şu belediye başkanı yaptı demiyorum. Şu an itibariyle İzmir’de arıtma tesisleri çalışmıyor, denize şarj ediyor.

"EN AVANTAJLI ŞEHİR İZMİR’DİR"

Dünya ekonomisinin yüzde 60'a yakınının 3 saatlik ulaşabilir haline geliyorsunuz. Dünyanın bu bölgesine baktığınız zaman da Türkiye, dünyada enerji ve hammadde kaynaklarının orta yerinde. Ulaşım anlamında da avantajlar var. Türkiye'nin avantajına baktığımız zaman da en avantajlı şehri neresi diye bakalım? İzmir'dir. İstanbul fiziki olarak kısıtlı bir şehirdir. Peki şu anda ne yapıyoruz hükümet olarak

"BU YIL BİTİYOR"

Çanakkale Köprüsü'nden çıkan otoyol Çandarlı, Aliağa Limanlarına geliyor. İstanbul - İzmir Otoyolu bu yıl bitiyor.

2018 yılında 18 milyon turist Antalya'daydı. 5,5 milyon turist de İzmir havzasındaydı. Toplamda bu önümüzdeki 5 senede 30-35 milyon turistin olduğu yer. Siz Antalya ile İzmir'i 2,5 saatte birbirine bağlarsanız, o coğrafyadaki kültür mirası, arkeolojik bölgeler, sağlık turizmi 40 milyon turistin; Antalya-İzmir, Ankara-İzmir, İstanbul-İzmir bütün bu hatlar bir araya geldiğinde; soruyorum şimdi. İzmir buna hazır mı? Değil.

"İZMİR’DE YAPAYIM DEDİM, YAPAMADIM"

Ekonomi Bakanlığım döneminde Dünya ticaret Örgütü Ekonomi Bakanları toplantısını Türkiye'de yapacağım. İnsanın kanı mahalleyi çekiyor. İzmir'de yapayım dedim, yapamadım. Çünkü otel kapasitesi buna yetmiyor. Otel kapasitesi Antalya'nın 20'de biri.

Altyapı imkanına baktığınız zaman, ulaştırması, kültür, sanat, yeşil alan, çevre hassasiyetleriyle baktığınız zaman; nasıl ki siz yatırım yapacağınız zaman, bir dükkan açacağınız zaman en iyi yere gitmeye çalışırsınız. İzmir doğuştan ve yaratılıştan dünyanın en güzel şehirlerinden birisi. Ama maalesef kendisini hazırlayamamış.

İZMİR SİLİKON VADİSİ OLUR MU? EN ÖNEMLİ PROJEMİZ BU...

Karaburun Bölgesi'nde 30 bin Ar-Ge çalışanın olduğu, bilim insanlarının akıl insanların dünya çapında bir merkez olduğu projemiz var. Doğanın içerisinde bir tarafında orman, bir tarafında deniz.. Yüksek teknoloji alanı ve bilim merkezi... Doğayı bozmadan iş alanları yaratacağız. Bölgede binayla ilgili inşadan çok, hukuki ve ekonomik bir altyapı inşa etmekten bahsediyoruz.

İzmir'le ilgili hayalimiz sadece yüksek teknoloji ile ilgili değil. 20 bin tane kadınımızı halı ve geleneksel sanatlarla ilgili istihdam edeceğiz. Kırsaldaki yerlerde, kenar mahallelerde el işçiliğine yönelik istihdam yaratmak istiyoruz. Halı üretimi yapan kadınlara alan açacağız.

İzmir şu anda Türkiye'nin 3. büyük şehri... Kesinlikle 2. sırada olmalı. Ankara bürokrasi şehri, İzmir ekonomisi Ankara'yı geçmeli.

"BUNUN İZMİR’DE TAŞIP TÜRKİYE’YE BULAŞMASI LAZIM"

Dünyada bir Alman, İngiliz, Amerikalı, Hintli, Çinli niye gelmeli? Kendi ülkelerinde bulamadıkları o özgür alanı, serbest bölgeyi ve bankacılık-finans anlamında, tasarruf transferler anlamında bir çok şey... Bunlar geldiği anda teknoloji ortamı geldiği anda bunun İzmir'e taşması, sonra da bunun Türkiye'ye bulaşması.

20 BİN KADINA İSTİHDAM

Bakanlığımız döneminde bir noktaya getirdiğim ve ilk numunesini İzmir'de yapacağım, 20 bin kadar kadınımızı, halı ve geleneksel sanatlarla ilgili 5 yıl içinde istihdam edeceğiz.

Bizim kırsaldaki yerlerimizde, kenar mahallelerimizde, Kınık'ta Tire'de Ödemiş'te Bornova'da. Türkiye'nin 1.5 milyar halı ihracatı vardı. Sonra halı ithal eder hale geldik. Türk halı desenleri, artık Hindistan'da Afganistan'da dokutulur hale geldi. Halıcılarla konuştuğumuz zaman 'niye böyle yapıyorsunuz' Çünkü işgücünün emeğin çok pahalı hale geldiğinden şikayet ettiler. Neye ihtiyacınız var? "Bunu biz şu maliyeti ödeyebiliriz, üç kuruş ilmek başına ödeyebiliriz" Peki engel ne? Biz ne yapabiliriz diye oturup konuştuk.

Kaynak: Habar7