CHP VE YENİ DÜNYA DÜZENİ!
Bülent Aydın
05 Şubat 2018 Pazartesi 22:42
Yeni dünya düzeninde yerimiz ne olmalı?
Kim ne derse desin...
Bendeniz soruyu farklı soracağım!
Yeni dünya düzenini kim,
nasıl dizayn ediyor ki,
yerimiz ne olmalı?
Artık korkaklık ve ürkeklikten sıyrılıp,
olmamız gereken ‘konuma’ yükselmemiz gerekmektedir.
Zaten zurnanın ‘zırt’ dediği yer de burası!
Acizane fikrim:
Biz ne Batılı olabildik...
Ne de tam Doğulu.
Adına ‘Avrasya’ denen kozmopolit bir noktadayız.
Ağır mı olur bilmem de!
Yani ne, tam müslüman...
Ne de, bilmem ne!
Safımız belli değil.
‘Saf mıyız?’
O da muamma.
Büyük Türkiye olmak için...
Büyük düşünmek lazım.
Lazım da,
Küçük adamların engellemeleri...
Bu yüzden de,
küçük adımların atılması sıkıntı!
Adına demokrasi denilen
bu menem şey de neymiş yahu?
Milli ve manevi dinamikleri ‘dinamitle’...
Oligarşik yapı içinde,
seçgin ve egemen ‘kast’ oluştur...
Hayırlı her hamleyi engelle...
Sadece muhalefet içinde
‘iktidar’ olma mücadelesi ver!
Ondan sonra da,
yapılan herşey ‘tu kaka ’ olsun
Ve yaşasın demokrasi ha!
Bu demokrasi,
bu muhalif kafalarla yükselmez.
Yapıcı olmayan,
ilerlemeye destek ver(e)meyen,
Sapla/samanı ayrıştır(a)mayan,
‘Statükocu’ kafalarla hiç ilerlemez.
Elbette ki, anamuhalefet;
yani CHP’den bahsediyorum.
Kendini seçecek delegeyi belirle,
Rakibi ‘mükerrer’ oylarla anca aday yap,
Sonra da neredeyse yeterli delegenin oyunu alıp,
aday bile olması zor olan
‘aday’ karşısında ‘zafer’ ilan et!
Ondan sonra da kalk:
‘Ben büyük Türkiye’yi inşaa edeceğim’ de.
Bizlerin de bunu ‘yemesini’ bekle!
İstiyen için yemek serbest.
Serbest de,
Bari bunun adına ‘demokrasi’ demeseniz!
Bu CHP beni hiç şaşırtmıyor...
Aynı klasik söylemler ve nutuklar.
Bundan dolayı da ‘güven’ vermiyor.
İyi de sen CHP’li değilsin,
sana ne? Diyen olabilir.
Olabilir de, demokrasilerde:
Siyasi partilerle aynı gemide olduğumuzu unutmayalım.
Gemiye yük olan, gemiyi batırmaya çalışan,
ikide bir de,
bizi başka geminin kaptanlarına ‘gammazlayan’...
Hain gemilerin ‘tayfalarıyla’ iş tutan,
Kendi devletine, milletine güvenmeyen...
İçi başka/dışı başka vekillerle yürüyen,
sırf ‘cumhurun başı’ yıkılsın da gerisi tufan diyen,
CHP ve yeni yönetimini tebrik edemiyorum.
Edemiyorum çünkü ‘muhalefet’ özellikleri...
İktidarı hiç zorlamıyor da ondan!
Anlaşılan o ki, yeni dünya düzenini:
CHP belirleyemeyecek.
İş yine AK Parti’ye düştü...
Peki, AK Parti ne yapmalı?
kendi başına ‘muktedir’ olmalı!
Bunu yaparken de, milletiyle el ele vermeli...
Ve dahi muassır medeniyetlerdeki yerini belirlemeli.
Hatta ve hatta...
Yeni dünya düzenini kendi tarif etmelidir!
Bu nasıl mı olacak?
Muhtaç olduğu kudret:
Hem damarlarındaki asil kan da...
Hem de, tarihin sayfalarında mevcuttur!
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi