"ÇAV BELLA"NIN FAİLİ YAKALANDIĞINDA, ONU DA SAVUNMAYACAKSINIZ, SANKİ!

İŞTE O YAZI;

"Çav Bella"nın faili yakalandığında, onu da savunmayacaksınız, sanki!
Bayramınızı tebrik ederken, “Ramazan Bayramı”nızı mı demeliyim?..
Yoksa “Şeker Bayramı”nızı mı?
Bu sene “Ramazan-Şeker” farklılığını hiç tartışmıyoruz bile..
Gözümüzün içine içine, “Şeker bayramı” diye dayatmada bulunanlar..
Ramazan aylarını, “oruç tutmuyor diye dövdüler” yalan haberleri ile dindar insanlara zehir edenler..
Camilerimizin minarelerinden “Çav Bella” marşları çaldırarak, çağ atladılar..
Ezan yerine Selda Bağcan’ın “Yuh yuh” şarkısını söyleterek, dayatmacılıkta zirve yaptılar..
“Kim yaptı ki? Yapanı bulun” diyecekler. Diyorlar da zaten..
Yapan bulunduğunda, cezalandırılmasına razı olacak mısınız?
Avukatlığını gönüllü olarak yapmaktan kaçınacak mısınız?
Hiç sanmıyorum..
Nereden biliyorum?
Çav Bella skandalına imza atan her kimse, onu/onları destekleyen CHP il yöneticisine sahip çıkmanızdan..
Çav Bella çalınmadan önce, ezan aleyhine açıklamalar yapan partiliyi ödüllendirip, milletvekili yapın.
Bakınız Sera Kadıgil..
Çav Bella çalınırken, suçu normalleştirmek için sosyal medya hesabından paylaşarak destek veren CHP’li yönetici aleyhine bir kınama yapacağınıza, “Ne yapmış ki?” diye aptala yatın..
Kadın bir paylaşım yapmış..
“İzmir Odunkapı Cami Çav bella” diye..
“Yaşasın” der gibi..
Haydi bir tane..
Hemen ardından bir tane daha:
“İzmir Çiğli'den bir cami Çav Bella”
Büyük bir sevinçle, “Yaşasın, bir camide daha” der gibi..
Sonra bir tane daha paylaşım:
“Bu da İzmir'den Karşıyaka tarafından bir başka cami imiş Çav Bella”
Burda da, “Bir kaleyi daha fethettik” der gibi..
Sonra bir tane daha:
“Bornova Manavkuyu, Çav Bella”
Artık kaleler fethedildikçe, ifadeler sıradanlaşıyor.. Cami kelimesini geçirmeden, ama “Çav Bella”yı mutlaka ifade ederek..
Görüntüyü ve skandal marşın minareden çalınmasının sesini vererek..
Zaferi ilan ediyor, CHP’li bayan..
Bu paylaşımların masumiyetini kim savunabilir ki?
En başta kendisi savunamaz!
Çünkü daha iki gün önce..
19 Mayıs günü, TRT’de yapılan bir maddi hata ile, 19 Mayıs’ın “Cumhuriyet bayramı” olarak yazılması yanlışına karşı, bakın aynı CHP’li bayan ne demiş:
“Bazı hataların özrü, bazı yolların dönüşü olmaz #TRTHaber... Bu hata değil, hinlik…”
Şimdi bizim de..
Aynı bayana..
“Senin Çav Bella marşında yaptığın da hinliktir” deme hakkımız yok mu?
Var..
Ama gelin de görün.. 
CHP’li üst düzey yöneticiler, hinlik peşindeki bu partidaşlarını savunuyorlar..
Bizden de, önümüzdeki günlerde “Çav Bella operasyonunu merkezi ezan sistemine girerek yapan ahlaksız” yakalandığında, cezalandırılmasına onay vereceklerine inanmamızı istiyorlar..
Güven vermiyorsunuz, CHP’liler..
Güven vermiyorsunuz, “hedefinizin siyasi rakibiniz olan Erdoğan’ın yerine seçimle gelmek”ten ibaret olduğunu söyleyen solcular..
Hedefiniz Erdoğan değil.
Hedefiniz tüm dindarlar..
Tüm dindarları etkisizleştirme yolunda, Erdoğan sizin için en büyük engel..
O engeli aşarsanız, gerisi çok kolay..
Onun için, kendi yanınıza çekebileceğiniz, Erdoğan’a zarar verme yolundaki dindar insanlara gülücükler dağıtıyorsunuz..
Onun için birlikte hareket edebileceğiniz bizim mahallenin küskünlerine “Biz sizi böyle bilmiyorduk” şirinlikleri yapıyorsunuz..
“Minareden Çav Bella çalınmasını tasvip etmiyoruz” diyorsunuz..
Ama, o marşın çalınmasına onay veren partilinizin tutuklanmasına karşı çıkıyorsunuz..
“Şu maddeden ifadesi alınırken, sonra birdenbire madde değiştirilip, tutuklanması sağlandı” diyorsunuz..
Sanki kanunda, “İfade almaya başlandıktan sonra, suçlama maddesi kesinlikle değiştirilemez” diye bir madde varmış gibi..
Kaldı ki.. Boşverin siz, kanundaki cezayı..
Partinizin o eski il yöneticisi.. 
İslam’a yapılan saygısızlığı öğrendiğinde..
Böyle bir ahlaksızlığa yüksek sesle karşı çıkması gerekirken..
Haydi görmezden gelebilirdi.. Olumlu-olumsuz bir paylaşım yapmayabilirdi. Kimse de, “öğrendiğin halde, niye bir görüş bildirmedin” diye, CHP’li o eski il yöneticisine bir şey sormaya  belki hakkı olmazdı..
Ama..
Büyük bir maharetli iş yapılmış gibi, minareden Çav Bella marşı çalınmasını  sosyal medyada yayan bir kişinin, toplumun huzurunu bozma noktasında verdiği zararı düşünemiyor musunuz?
O eylemin kanundaki cezası 6 ay olarak düzenlenmiş olsa ne olur?
3 yıl olarak düzenlenmiş olsa ne olur?
Başlangıçta 6 ay ceza öngören maddeden ifade alınırken, ifadenin sonrasında 3 yıllık ceza istenen maddeye geçilse ne olur? Veya en başından 3 yıllık madde ile başlansa ne olur?
Böyle bir rezalete destek veren partilinize, çaktırmadan çaktırmadan sahip çıktığınız halde, dindar insanlara saygılı olduğunuz mavalını, milletin yutacağını mı sanıyorsunuz?
Kaldı ki şimdiden söyleyeyim..
Tutuklanan o CHP’linin 6 ay/3 yıl cezaevinde kalacağını falan sanmayın.
Birkaç gün içinde, bilemediniz ilk duruşmada, zaten tahliye olacak..
Memleketin kanunları maalesef böyle...
Ama en azından..
Kanun yeterince ceza vermese bile..
Bu ülkenin huzuru için..
Böyle saçmalıklara imza atanlara, destek verenlere, herkesin bir kınama yapması gerekmez mi?
Bu kınamada samimi olunması gerekmez mi?
Kendi tabuları sözkonusu olduğunda, “maddi hata”yı bile, “Özür mözür kabul etmiyoruz.. Bu hinlik” diye peşinen mahkum edenleri..
Kendi partilileri, “Senin de yaptığın hinlik” diye mahkum etmeleri gerekmiyor mu? 

Kaynak:Yeniakit