21 Kasım 2024
  • İstanbul14°C
  • Ankara17°C

BÜYÜK RESİMDE KANAAT PEKİŞTİRMEK VAR

Hamdi Keleş

03 Kasım 2021 Çarşamba 13:22

Geçmişten bu yana AkPartiye oy verdiğini söyleyen Vatandaşın en azından bir kısmı, sosyal medya veya aileler ya da dostlar arası görüşmeler gibi olduk olmadık yerlerde artan enflasyon ve döviz kuru gerekçe göstererek 'böyle gitmeyecek, kırmızı kart gösteriyorum' beyanlarında bulunuyor. 
AkParti seçmeni içinde elbette cari havadan etkilenen bir kitle var. Bunlar oylarını düzenli olarak AkPartiye vermiş insanlar da olabilirler.
Türkiye'nin yakın tarihine şahitlik edenler, AkParti iktidarının süreç boyunca seçmen desteğini arkasına alan çeşitli mücadelelerle bu güne geldiğini bilirler. Tayyip Bey, kendisi ile seçmen arasında mesafe bırakan birisi değil. O nedenledir ki Tayyip Bey'e yönelen tehditler, seçmen tarafından kendisine yönelik algılanmış ve bertaraf edilmiştir.
Peki şimdi ne oldu da seçmenin söyleminde farklılaşma gözlemleniyor?
Tekrar edelim; AkParti seçmeninin tümü ya da çoğunluğu değil, bir kısmında görülüyor bu söylem değişikliği. AkParti kimliği geliştirmiş seçmen, geçmişte AkPartinin yaşadığı memleket kavgasının tarafı olma bilinciyle hareket etti, bugün de bu kararlılığında bir değişiklik yok. Söylem değişikliğine gidenler, güçlü olanın kazanacağına itibar edip sosyal ve görüntülü medya üzerinden tabi tutulduğu algı bombardımanı sonucu kanaat değişikliği göstermek isteyenler olabilir. Bunların seçim günü nasıl karar verecekleri büyük oranda Tayyip Beyin izleyeceği seçim stratejisine bağlı olacak.
Gelelim enflasyon ve döviz kuru artışlarının yol açtığı 'bunlar bu işi beceremiyorlar' algısına. Bu algı, sistemin tepesindeki insan ve onun kurduğu kadronun iktidar olduğu yirmi yıllık süre içinde hiçbir zaman doğrulanmadı. Şimdi neden doğru olsun?
Asıl soru şudur: Doğruyu mu öğrenmek istiyorsunuz, haklı mı çıkmak istiyorsunuz?
İkincilere ilgi gösterip zaman ayırmanın kimseye bir faydası olmadığı anlaşılıyor. Muhalif kesimin zaman içinde özellikle emekli/yaşça ileri kesim üzerinde başarı kaydetmesinin temel sırrı da buydu: Kimsenin kendilerine ihtiyaç duymadığı kanaatinde olan insanlar, muhalif söylemle 'ilgi çekme, muhatap alınma hatta var olma hissini yaşama' ihtiyaçlarını karşıladılar. 
Doğruyu öğrenmek isteyenler;
Devlet politikalarını ülke çıkarları yerine kendilerine bağımlı olmasını isteyen ABD ve AB'nin ülkemizde bir iktidar değişikliğine gitmek istediğini ve bu uğurda dövizde sahte alım satımlar dahil pek çok medya ve sivil toplum kuruluşuna(!) parasal yardımlar yaptığı,
2021 baharından bu yana küresel emtia ve enerji piyasalarıyla ulaşım sektöründe yüksek miktarlı fiyat değişimleri (enflasyon) ve kapasite (darboğaz) sorunları yaşandığı,
Üretimin en temel girdisi olan mal (ve hizmetlerin) anlık, işgücününse çoğu zaman yılda bir kez artış alarak kendi fiyatını güncelleyebildiği, dolayısı ile Türkiye toplumunun ücret gelirlerini yeni yılın başında ayarlayacağı hususlarını göz önünde bulundurarak kanaat oluşturmalıdır. 
Türkiye'de iktidar değişirse başımızdaki melanetlerin tamamına yakınının ortadan kalkacağı doğru olmakla birlikte ülkenin cennete döneceği iması safsatadan ibarettir. Melanetler, devlet olarak tarihsel kimliğimizle örtüşen davranışları terk etmemiz için uygulanan baskının tezahürlerdir. Bu iktidarın gitmesi için güç harcayıp kaynak tahsis edenler, kimliğimizi inkar eden 'uyumlu' davranışlar içine girdiğimizde bir daha şimdikine benzer bir durum riski almamak için toplumsal yapımızın paramparça etmeyecekler mi? Türkiyeyi parçalamak için yüzlerce plan geliştirenler, masal kahramanları değil, lütfen hayal görmeyelim.   
İstanbul'un işgalinin duygusal boyutunu  ecdat sonraki nesillere neden aktarmamış da vurguyu doğrudan Cumhuriyetin kurulmasına yapmış? Bunlar birbirini izleyen sebep sonuç ilişkileri. Üzerinde düşünmek lazım. 
Fiyatların arttığı, bütçelerin ihtiyaçlara küçük geldiği böyle zamanlarda kendi gerçek dünyalarında neler olduğuna bakanların arada bir başlarını kaldırıp büyük resimde, dünyada neler olduğuna odaklanması, zihinsel ataletini üzerinden artması için uygun bir egzersiz olacaktır. 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.