22 Kasım 2024
  • İstanbul18°C
  • Ankara14°C

BU GÖSTERİ YILLARDIR SERGİLENİRKEN NEREDEYDİNİZ?

Talat Yavuz

18 Kasım 2019 Pazartesi 14:42

LİNÇ KÜLTÜRÜ VE SESSİZLİK

Çok duyarlı bir toplumsak eğer nasıl oluyor da bu kadar olumsuzluk yaşanıyor? Yaşanan çelişkiyi neden konuşmuyoruz?

Okulların ihtiyacını karşılayacak bütçesinin olmadığını, okul idarecilerinin bir şekilde bu probleme çözüm ürettiklerini, özellikle yaz tatillerinde kaynak oluşturmak zorunda kaldıklarını, eğitimle birazcık ilgisi olan herkes bilir. Ancak bir şikâyet basına yansıyınca anında müfettiş gönderilir, okul müdürünün haddi bildirilir. Kimsenin aklına, devlet okulunun ihtiyaçlarını karşılama sorumluluğunun kimde olduğunu sorgulamak gelmez.

Rotary Kulüpleri, birçok ilde, yıllardır okul yapar, devlete bağışlar, Rotary ismi ile anılan okullar, bakanlığın sistemine kayıt olur, işlem görür, diploma verir. Aynı kulüp, bazı okullara kütüphane, laboratuvar vb. destek için protokol imzalar, basına yansıyınca, kimse geçmişi hatırlamak istemez. Çünkü amaç başkadır.

Her yıl 10 Kasım törenlerinde sergilenen rezil bir gösteri, bu yıl da sergilenir. Önce sosyal medyaya daha sonra basına yansır ve linç başlar. Kimsenin aklına bu gösteri yıllardır sergilenirken itiraz etmek gelmez. Sürek avı başlamıştır, bütün okulların sosyal medyası taranır, yetkililerde bir panik. Herkes bir üstünden korkar, sonunda sahipsiz bir yetkili veya bir öğretmen bulunur, soruşturma açılır ve üst amirlere bilgi verilir. Tehlike savuşturulmuş, suçlu bulunmuş ve gereği yapılmıştır.

Yapılan yanlış uygulamalar, bu linç kültürünü besler, teşvik eder. Bir küfürbaz sosyal medyada küfürler paylaşır, bir diğeri başörtülü kadınlara saldırır. Gözaltına alınan bu kişiler, adliyede serbest bırakılır, tepkiler gelince tutuklanır. Yöneticiler gibi hukukçular da işin doğasına uygun davranmak yerine tepkiye göre karar verir.

Açık toplum adına olması gereken tarafların tutarlı davranmasıdır. Tepki verenlerin ölçülü, hukukçuların hukuka uygun davranması beklenir. Asıl dikkat etmesi gerekenlerse yöneticilerdir. Kurumlar adına, doğru kişiler, kişisel kaygılarından sıyrılarak, doğru zamanda, doğru açıklamalar yapmalıdır.

Bir yetkilinin çıkarak; “10 Kasım anma törenlerinde sergilenen etkinlik, öğretmenlerimiz tarafından kamuoyuna yansıtıldığı amaçla yapılmamıştır. Ancak toplumda infial uyandıran anma etkinliğinin okullarımızda bir daha sergilenmemesi için gereken önlemler alınmıştır. Rotary Kulüpleri, bugünden sonra okullarımıza hiçbir şekilde girmeyecektir. Söz konusu okullarımıza yeteri kadar kaynak bugün itibari ile aktarılmıştır. Tüm birimlerimiz dikkatli olmaları hususunda uyarılmıştır.” diyerek tartışmaları kesmesi çok mu zor?    

Süreç doğru yönetilmediğinde ve konuşması gerekenler sustuğunda, ortam sahte kahramanlara kalıyor. Linç girişiminin zamana yayılması toplumu geriyor, hassasiyetler kaşınıyor.  “Harekete geçiyoruz, merhamet edilmeyecektir.” İbareli paylaşımlar, sade vatandaş tepkisinden ziyade infaz timini andırıyor.

Siyasi tartışmalardaki sertlik, televizyonlardaki tartışma programlarının seviyesi ve sosyal medya linç girişimlerinde yetkililerin sergilediği suskunluk, toplumsal huzurumuzu tehdit eder aşamaya gelmiştir. Dünya üzerinde birçok devletin iç kargaşa ile boğuştuğu bir dönemde, toplumun fay hattı olan konularda yetkililerin sergilediği tutum ve içine gömüldükleri suskunluk, sorumluluklarının farkında olmadıklarını göstermektedir.

Buradan yetkililere seslenelim, siz cesaretle doğruları söyleyin, size kimse dokunamaz. Yerleşmiş anlamsız kalıpları yıkan Recep Yazıcıoğlu gibi valilerin hayat hikâyelerini okuyun. Konuşmanız gerektiği yerde susmayın, çıkın, doğruları söyleyin ve süreçlere müdahil olun.

Talat YAVUZ

Memur Sen İstanbul İl Başkanı

[email protected]

www.twitter.com/talatyavuz29

www.facebook.com/yavuztlt