BİR RAMAZAN AYI'NA DAHA KAVUŞTUK..

Rabbimize şükürler olsun, bir Ramazan ayına daha bizleri kavuşturdu. Olağan yaşam tarzımızdaki değişim hiç kuşkusuz bugünden itibaren kendini bütün açıklığıyla gösterecek... Bizi bayram günlerine ulaştıracak süreç boyunca, insanlar birbirlerine karşı daha anlayışlı olacak...

Ramazan kendine özgü coşkusuyla her yüreğe ve her mekana hükmedecek... Gündemin başında her zamankinden daha fazla din olacak...
Kimileri dine karşı duyarsız olabilir... Ama o duyarsız olanlar bile, dinlerin insanlar üzerindeki olumlu, yönlendirici, ıslah ve disiplin edici kutsal etkisini yadsıyamazlar. Herkes dindar olmayabilir. Ama dinin kurduğu toplumsal ve ahlaksal düzen, herkes için geçerlidir. İnsanlar, dine duyarsız olsalar da, hiç farkında olmadan dinin kendiliğinden kurumlaştırdığı erdemlerin uygulayıcısı ve savunucusudurlar...
Nedir o kendiliğinden toplumsal yaşam biçimine dönüşen erdemler?..
İslam'ın Peygamberi Hazreti Muhammed'in (SAV) gönülden gönüle dolaşan ve gönüllerdeki Allah inancını pekiştiren sözlerinden ve buyruklarından bir demeti aşağıdaokuyacaksınız... Yaşam biçimimiz olan ve o biçimselliğin dışına çıkmamızı vicdani ve mantıksal bir güçle engelleyen erdemlerin anahtarıdır bu sözler...
Hiç kimsenin de bunlara itiraz edebileceğini sanmıyorum...
"İman, iki eşit parçadır... Yarısı sabır, yarısı şükürdür...”
“Sonradan özür dilemeyi gerektiren şeyler yapmaktan kaçınınız...”
“Ateş nasıl ki odunu yer ve yutarsa, haset de iyilikleri yer, yutar ve mahveder...”
”Mazlumun bedduasından sakınınız... Çünkü o beddua ile Allah arasında perde yoktur.... ”
”Dostlukta da, düşmanlıkta da aşırıya kaçmayın... ”
”İnsanlara akılları ölçüsünde söz söyleyiniz... ”
”İnsanların en hayırlısı, ahlakı en güzel olandır... ”
”İnsan, kendi dilinin altında gizlidir... ”
”Başkalarının kusurlarından söz etmek istediğinde, kendi kusurlarını anımsa... O zaman başkalarının kusurlarıyla uğraşma hakkına sahip olmadığının bilincine varırsın... ”
”Münafıklığın belirtisi üçtür: Münafık konuştuğunda yalan söyler... Vaatlerinde, sözünde durmaz... Emanete hıyanet eder... ”
”Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir. ”
”Kim ki bir kardeşini bir günahı nedeniyle ayıplarsa, o günahı işlemedikçe o kimse ölmez... ”
”Evlat kokusu, cennet kokusudur... ”
”Cennet annelerin ayağının altındadır... ”
”Utanmak güzeldir ama, kadınlarda olursa daha da güzel olur... ”
”Bilgisizler içindeki bir bilgili, ölüler içindeki diridir... ”
”Babalarınıza ve annelerinize iyilik edin ki, çocuklarınız da size iyilik etsin... ”
”Bela insanın diline bağlıdır... ”
”Zengin çok malı olana denmez, zengin kalbi olana denir... ”
”Bir baba çocuğuna güzel terbiyeden daha iyi miras bırakamaz. ”
”Cahiller cesur olurlar... ”
Efendimizin böyle yüzlerce güzel sözü var. Bunlardan birisiyle dahi amel etmek insanın kurtuluşuna vesile olur.
Ramazanda, duygular da bir başka oluyor. Özellikle yardımlaşma ve infak, zirve yapan amellerin başında geliyor. Ekonomik kriz var deyip, infaktan vazgeçmek, ya da azaltmaya çalışmak, doğru bir davranış olmaz.
Kriz ortamında yapılan tasadduk, normal dönemde yapılandan çok daha değerlidir.
“Veren el, alan elden üstündür” Hadis-i Şerif’ini akıldan çıkarmadan, bizlerden yardım bekleyen, yardım için de özellikle ramazanı hasretle bekleyen yoksulları, fakir-fukarayı gözetirsek ramazanı daha da anlamlandırmış oluruz.
Bu duygu ve düşüncelerle tüm İslam Alemi’nin Ramazan Ayı’nı tebrik eder; daha nice nice Ramazanlara  sağlık, afiyet ve Kamil bir İman ile kavuşmayı Yüce Rabb'imizden niyaz ederim.