Öğretmen Kübra Aydın…
Bir gün tüm egosunu bir kenara bırakıp, öğrencisi için sokakta gözyaşlarıyla Vali’nin yolunu kesiyor. Talebi ne makam, ne mevki, ne kendisi için bir çıkar…
Sadece bir öğrencisinin eğitimi için burs ve yurt isteği.
Vali duyuyor, çözüm üretiyor. Ve bir gencin hayatı, bir öğretmenin samimiyeti sayesinde yeniden,düzene giriyor.
Ama şu soruyu kendimize sormalıyız:
Her öğrenci böyle şanslı bir öğretmene ya da böylesi duyarlı bir makam sahibine denk gelir mi?
Ya ulaşamayanlar, sesini duyuramayanlar?
O yüzden iş sadece makam sahiplerine düşmüyor. Bizler de vatandaşlar, hayır sahipleri, gönül insanları olarak elimizi taşın altına koymalıyız. Çünkü eğitim, sadece devletin değil, toplumun da ortak sorumluluğudur.
Gelin, ulaşamayan çocukların umudu ve sesi olalım.
Gelin, ihtiyaç sahibi öğrencilerin elinden bizlerde tutalım.
Gelin, “bir öğretmenin gözyaşına” kalmadan harekete geçelim.
Unutmayalım, bir çocuğun hayatına dokunmak, yarınlarımızı inşa etmektir. Yakınlarımızdan öğrenci olanlar vardır elbette. Yoksa ihtiyaç sahibi olanları araştıralım.
İyi ki varsın Kübra öğretmen…
Ve iyi ki hala bu ülkenin yüreğiyle hareket eden vicdanlı insanlar var.
Kübra öğretmen yılın öğretmeni olur mu bilmem. Ama biz ihtiyaç sahibi öğrencilere sahip çıkarak o öğrencinin geleceğini kurtaran, bu vesileylede amel defteri kapanmayan bir hayır sahibi olabiliriz. Vesselam.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.