22 Kasım 2024
  • İstanbul15°C
  • Ankara13°C

BİR KAÇ MANZARA VE FERYAT!

Ümit Kahyaoğlu


Önceki yazımda Pendik’te uygulanması düşünülen Kentsel Dönüşüm’den bahsetmiştim. Yazının oldukça ilgi uyandırdığını gelen tepkilerden kolaylıkla anlayabiliyoruz. Noktası, virgülüne kadar okundu.

Okurlarımız ve buralarda ikamet edenlerin önemli bir kısmı kentsel dönüşümden yana. Ancak bir çok soru işaretleri var.

Örneğin Kentsel dönüşümün uygulanacağı mahallelerde oturanlar, ve kamuoyu konuyla ilgili tam bir bilgi sahibi değil.
Uygulama nasıl olacak?
Tapulu konutlar için ne düşünülüyor?

Üste para alınacak mı? Çalışma ne zaman başlatılacak?

Projelerin ayrıntıları nelerdir? Uygulama yapılacak olan bölgelerin nasıl olacağını gösterir maketleri görebilecekmiyiz? Yine aynı yerde mi oturacağız? Komşularımızla birlikte olacak mıyız?
Bu soruları daha da çoğaltmak mümkün.
Bir diğer hususta vatandaşın cebinden para çıkmaması. Konutuna karşı konut istiyor vatandaş. Üstüne bir şey talep edilmesine şiddetle karşı.

YENİ BİR MERKEZ
Pendik Eğitim ve Araştırma-Marmara Üniversitesi  Hastanesi bazı polikliniklerde hasta kabulüne başladı. Şimdilik acil servis ünitesi açık değil. Önceden randevu verilen hastalar kabul ediliyor. Kasım ayı sonuna kadar çevre düzenlemesinin bitirilmesiyle tam manasıyla hizmet vermeye başlayacak.
Hastanenin çevresindeki değişim ve dönüşüm ise başdöndürücü bir hızla devam ediyor. Dükkanlar birer birer eczacılar tarafından kiralanıyor. Kafeler, restaurantlar açılıyor. Yeteri kadar kiralık dükkan mevcut olmadığından, kiralar oldukça yüksek. En küçük ve en kör noktadaki bir dükkanın kirası 1.500 TL’den başlıyor ve yerine göre 12 bin TL’ye kadar yükseliyor.
Bölgede çok sayıda dükkana ihtiyaç var.
Üç sene öncesinin izbe görünümündeki gecekondu semti, şimdilerde Pendik’in en cazip noktalarından birisi haline dönüştü.
Bir başka hususta hastanenin önünden geçen caddenin trafiğe kapalı olması. Trafik yaklaşık 1,5 aydır arka taraftaki kör bir sokaktan veriliyor.
Günlerdir sürücülere işkence yaşatılıyor. Bu kör sokağın bir çok yerinden iki araç yan yana geçemiyor. Sabah ve akşam saatlerinde trafik durma noktasına geliyor.
Trafik bu sokağa verilmeden önce ne olurdu bir düzenleme yapılsaydı!
İnsanlara böylesine eziyet yapmaya kimsenin hakkı olmamalı.
YTONG KALKMADAN OLMAZ
Yine önceki bir yazımda Ytong’un kalkması gerekliliğinin üzerinde durmuş, bu konuda kamuoyunun haklı tepkilerini gündeme getirmiştim. İddiada bulunmuş ve ”İstanbul Anadolu Yakası’nın E-5 güzergahındaki en kötü manzarası.” Demiştik. Bu yazımız üzerine de çeşitli kesimlerden insanlarla görüştük. Haklılığımızı, hissiyatlarına en güzel bir şekilde tercümanlık yaptığımızı söylediler. Eski Belediye Başkanı Erol Kaya’nın bir dönem yardımcılığını yapan Yakup Gürbüz’ün bu konuda bazı çalışmalarının olduğunu öğrendik. Konuyu ne aşamaya getirdi bilmiyoruz. Bizlere bilgi verilmemişti.
Yazımız üzerine bazı vatandaşlar, 52 yıllık Cumartesi pazarını kaldırmayı başaran Dr. Başkanın Ytong’u da kaldırmayı başarabileceğini vurguladılar. Bütün Pendik, başkandan bomba projeler bekliyor. Ytong’un kaldırılmasından daha büyük bir bomba proje olamaz.
Üniversite hastanesinin karşısında bir taşocağı işletmesi dünyanın hiç bir gelişmiş ülkesinde olamaz.
İLKNUR KARADERE’NİN FERYADI
Fevziçakmak Mahallesi’nde ikamet eden ihtiyaç sahibi 5 nüfuslu Karadere Ailesi’ni manşetten haber yaptık. Daha öncede Hürriyet Gazetesi’nde Güzin Abla mahlası ile yazılan köşede Karadere Ailesi’nin içler acımsı durumu gündeme getirilmişti.
Bu aileyi yakından tanımak ve durumlarını gözlerimizle görmek için Yaşar Şimşekle birlikte ziyaret ettik. Baba Kazım Karadere(33) 600 TL maaş ile çalıştığı işinden ayrılmış. 2,5 aydır işsiz. Evsahibine 2 aydır kira ödeyemiyor. Belediyeden bir defaya mahsus küçük bir nakti yardım ve kumanya yardımı almışlar.
Gece telefonum çaldı. Telefondaki ses anne İlknur Karadere (28) idi.
“Abi ne oldu sizi arayan oldu mu? Çok zor durumdayız. Fırınlardan bayat ekmek topluyoruz. Yarın çocuğumun beslenmesine koyacak hiç bir şeyim yok ” diyordu.
Evde, 1,5, 2,5 ve 9 yaşlarında üç çocuk var.
Küçük çocuklar, bronşit hastası olmuş. Yeterli ve düzenli beslenemiyorlar. Karadere Ailesi tek odalı bir evde yaşıyor. Mutfakta aynı odada bulunuyor.
Evin şartları çok kötü. Beton üzerine serilmiş eski, ince bir halı. Bir iki çek yat ve bir kaç kapkacak hepsi bu kadar.
Sağdan soldan verilenlerle idare ediyorlar.
İlknur Kadarede, gururlu bir hanım, sıkışmasa idi beni aramazdı.
Telefondan sonra, bir an belediye başkanımız Salih Kenan Şahin’i aramaya karar verdim. “ Çok ihtiyaçlı bir aile acil olarak yardım yapılmalı ellerinden tutulmalı .” diyeyim dedim.
Daha sonra karar değiştirdim ve İlknur Hanım’ı aradım.
“ Acil olarak neye ihtiyacınız var?”
“Ekmek ve süt. Birazda kahvaltılık.”
Sonrası bizde kalsın.
Sayın başkanımız, bu aile ile mutlaka ilgilenmeli. Baba, sağlıklı ve çalışabilir. İş bulana kadar daha iyi bir eve ve biraz da nakite ihtiyaçları var.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.