BİR HAFTAYA SIĞDIRDIKLARIMIZ

Milli Eğitim Bakanlığı, uzun süre gündemde olan yönetici görevlendirme sürecinde, önemli bir aşamayı geride bıraktı. Dört ve sekiz yılı dolan idarecilerin görevlendirme sonuçları açıklandı. Korkulan olmadı, dört yılı dolan idareciler büyük oranda yerinde kaldı. Aylardır süren tartışma şimdilik sona erdi, ancak dört yıllık sürenin çok kısa olduğu, EK 1 değerlendirme formunun çok adaletsiz olduğu, mevcut yasal düzenlemenin idarecileri zayıf pozisyonda tuttuğu, yönetici görevlendirme sürecinin aylar sürdüğü, kargaşaya ve belirsizliğe sebep olduğu, çalışma barışını bozduğu gerçekleri değişmedi.

Cumhurbaşkanının, Japonya’da önemli görüşmeler yaptığı günlerde, ülkemizde yeni kabine listeleri yayınlandı. Cumhurbaşkanı ülkeye dönünce bakalım hangi listeye itibar edecek. S400 ve F35 tartışmaları gündemdeki yerini korurken, ABD başkanı sonunda ülkemize geçmişte yapılan yanlışı itiraf etti. Bu itiraf ekonomi savaşlarına yansır mı yaşayıp göreceğiz. Demek ki haklı olunca fikrini ısrarla savunmaya devam edeceksin.

İstanbul seçimi ile yerel seçimler süreci tamamlandı. Seçim süreci boyunca herkesi kucaklayacağız, birlik beraberlik olacak, partizanlığa son vereceğiz, kimse işinden olmayacak, sosyal tesislerde alkolü uygulamaya dönülmeyecek gibi söylemlerle, milletimiz nezdinde var olan olumsuz imajlarını gizlemeye çalışanlar, bir haftada deşifre oldu, gerçek yüzleri ortaya çıktı. Cici, insancıl, barışsever, anneleri de başörtülü, Kuran okuyan, camiye giden yeni nesil CHP’li belediye başkanları, belediyelerin resmi sosyal medya hesaplarından LGBT reklamı yaptılar. Ahlaksızlık festival oldu, utanma ve arlanma duygularının olmadığını ispat etmiş oldular.

Bir taraftan altıncı dönem toplu sözleşme sürecine hazırlanan sendikamız, kongre yılı olan bu yılı, son olarak konfederasyonumuzun il temsilciliği seçimleri ile tamamlamaya çalışıyor. İllerimizden yansıyan birlik beraberlik görüntüleri, birilerinin kargaşa beklentilerine uymamış olacak ki yanlış yorumlarla zan altında bırakılıyoruz.

Konfederasyonumuzda, hiçbir maddi gelir karşılığı olmayan ve büyük bir manevi haz ile yapılan il temsilciliği görevinin, yüksek maaş karşılığı yapıldığını yayan ve algısını oluşturanlar, kendilerinde bu hakkı nereden bulduklarını düşünüyorlar, merak ediyorum.

Değişik bir ülke olduk. Gerçekler ters yüz ediliyor, başarılı olanlar başarısız ilan ediliyor. Liyakatsizler, liyakat sorgusu yapıyor. Asalaklar, iş üretenleri hesaba çekiyor. Minareyi çalanlar, kılıfın hesabını soruyor. Kantarın topuzu bu defa tersten kaçacak gibi.

Vicdanlı, adil, eğitim ve gençlik kaygısı olanlar, ülkemize ve insanımıza dair rüyaları olanlar olarak bu aşamada yapmamız gereken ilk iş maskeleri düşürmek olmalıdır. Bunu başaramazsak çok bedeller ödeyeceğiz. Böyle gelmiş, böyle gitmez demeliyiz. Geçmişte vesayeti deşifre ettiğimiz gibi şimdi de milletimizi algı yöneticilerinin elinden alma vaktidir.