BAŞLARKEN
Talat Yavuz
23 Eylül 2020 Çarşamba 15:24
Yeni ve zor bir öğretim yılına başlıyoruz. Geçen yıl Mart ayında öğrencilere kapanan okul kapıları bugün yeniden açılıyor. Okul öncesi ve birinci sınıf öğrencileri ile yapılan başlangıç bile bir bakıma bu zor ve sıkıntılı günlerde milletimize moral kaynağı olacak.
Bu günlerde, eğitimin bütün taraflarına hatta milletimizin tamamına düşen sorumluluklar var. Her birimiz bütün iyi niyetimizi ortaya koymalı ve elimizden gelen katkıyı sunmalıyız. Tıpkı savaş yıllarındaki gibi bir dayanışma ile bu zorluklar aşılır. Yaşanması muhtemel olumsuzlukları abartmadan, akıllı çözümlere akılcı yaklaşımlarla ulaşabileceğimizi aklımızdan çıkarmamalıyız.
Velilerimiz, son yıllarda sergiledikleri davranışlardan vazgeçmelidir. Okula karşı güvensizlik içinde olmamalı, şikâyet mekanizması yerine katkı sunacak, çözüm üretecek bir yaklaşımı benimsemelidirler. Özellikle öğretmene şiddet konusunda duyarlı olunmalıdır.
Öğretmenler soğukkanlı ve profesyonel davranmalıdır. Sadece öğrencilerinin değil toplumun psikolojisini de yönetmek zorunda olduklarını unutmamalıdırlar. Kamuoyunda giderek aleyhimize dönen, aylardır çalışmayan öğretmen imajının farkında olunmalı ve bugünden itibaren bu olumsuz ve haksız algı hızlıca dağıtılmalıdır.
Okul idarecileri her zaman en büyük yükü çeken ekip olarak bütün boyutlarıyla yaşananlara hâkim olan kadrodur. Alınan bütün önlemler, yapılan bütün planlamaların başarısı, idarecilerin çabasına bağlıdır.
Eğitim sendikaları ise görevin ifası, özlük mücadelesi ve dönemin zorlukları arasında tam bir denge kurmak zorundadır. Eğitim Sen, yayınladığı virüslü okullar listesini bugün sitesinden kaldırmalıdır. Bu yöntem ne bilimseldir ne de iyi niyetli bir yaklaşımdır.
MEB bürokrasisi hızlıca toparlanmalı, okul yöneticileri ekonomik sıkıntılarla boğuşurken, sınava girecek çocuğu olan veliler, okulundan umudunu kesmiş özel kurs kapılarında çözüm ararken sorumlu davranmalı, kıt imkânlar, önceliklere uygun kullanılmalı, denetimler ve şeffaflık artırılmalıdır.
Belirli ilkeler ve öncelikler belirlenerek, yaşanan belirsizlikler hızlıca ortadan kaldırılmalıdır. Koordinasyon eksikliği acilen giderilmelidir. Öğretmenlerin, ek ders vb. konular üzerinden kamuoyunda yıpratılmasına seyirci kalınmamalıdır.
Yöneticileri zor durumda bırakan, tereddütlü, çelişkili, ikircikli, ucu açık, akşamdan sabaha değişen yazılara, talimatlara, uygulamalara son vermek için bütün önlemler alınmalıdır.
Alandan bize gelen şu sorular günler önceden cevabını bulmuş olmalıydı: Bütün sınıflarda ders programları nasıl olacak? 20 saat EBA dersi isteniyor, ancak EBA’ya tanımlanamıyor. Ek ders hesabı nasıl yapılacak? Maske vb. eksikler nasıl ve nereden temin edilecek? Bilgisayarı, interneti olmayan, EBA destek merkezlerine ilgi duymayan öğrencilere nasıl çözüm üretilecek?
Aylardır orta yerde duran ve cevabını arayan daha onlarca soru ve çözüm bekleyen onlarca problem…
Yeni eğitim öğretim yılı hayırlı olsun, kesintiye uğramasın ve hepimize kolay gelsin.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi