BAŞKAN ERDOĞAN'DAN TARİHİ AÇIKLAMALAR!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kızılcahamam kampında tarihi mesajlar verdi. "Bugün bu kirli tezgahı bozuyor ve alt üst ediyoruz." diyen Erdoğan süreçte pazarlığın söz konusu olmadığını vurguladı.

12 Temmuz 2025 Cumartesi 12:08
Türkiye 41 yıllık terörün sonu için tarihi günlere tanıklık ediyor. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Ömer Çelik, terör örgütü PKK'nın silah bırakması sonrası önemli açıklamalarda bulundu. Çelik, "Bugün siyasi tarihimizin açısından, bölge açısından tarihi bir gün" diyerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yapacağı tarihi konuşmayı duyurmuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin gelenekselleşen Kızılcahamam kampına başkanlık etmek üzere dün ilçeye gitti.
‘Milletin Gücüyle Sınırları Aşan Liderlik’ temasıyla düzenlenen kamp kapsamında gözler Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugün gerçekleştireceği açılış konuşmasına çevrildi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Boşnak kardeşlerimiz gibi medeni dünyanın gözleri önünde tam 22 aydır soykırıma uğrayan mazlum Gazze halkına da dualarımızı gönderiyor, zulme ve işgale karşı yürüttükleri onurlu mücadelelerinde yanlarında olduğumuzu ve olacağımızı tekrar ifade ediyoruz." dedi.
Erdoğan, Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde bir otelde düzenlenen 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı açılış konuşmasında, dava ve yol arkadaşlarıyla beraber olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.
İstişare toplantısının ülke, millet ve demokrasi için hayırlara vesile olmasını Allah'tan niyaz eden Erdoğan, 81 vilayet ve 922 ilçenin her birinde AK Parti'nin büyümesi, güçlenmesi, zirvedeki yerini koruması için aşkla koşturan tüm dava ve yol arkadaşlarına selamlarını gönderdi.
Yurt dışında hareketlerini gururla temsil eden mensup ve gönüldaşlarına saygılarını gönderen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye Yüzyılı'nı kutlu bir şafak bilen tüm kardeşlerimi, partimizin emektarlarını, kadın ve gençlik kollarımızı, genel merkezinden mahalle temsilcisine kadar her kademede fedakarca görev yapan tüm yol ve dava arkadaşlarımı buradan hürmetle selamlıyor, bu davaya gönül vermiş, bu dava için yüreğini ortaya koymuş her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum. Rabb'im, muhabbetimizi daim eylesin."
YİĞİT BULUT'UN VEFATI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dava ve yol arkadaşı, aynı zamanda danışmanı Yiğit Bulut'u dün Hakk'a uğurladıklarını anımsattı.
Bulut'un, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı'na defnedileceğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Kızılcahamam'daki bu istişare toplantımız vesilesiyle merasime katılamıyoruz ama teşkilatımız orada bu merasime katılacaklar. Ağır bir rahatsızlık geçirdi. O rahatsızlık sebebiyle kendisini hastanede ziyaret ettiğimde gerçekten çok çok ağır durumdaydı ama biz hep şunu söylüyoruz: Kaderin üstünde bir kader var. Temkinli olduğunu, teslimiyet içerisinde olduğunu gördüm. Rabb'im taksiratını hasenata tebdil eylesin, mekanı cennet olsun inşallah."
Erdoğan, salondakilerle birlikte Bulut için Fatiha Suresi okudu.
ŞEHİTLERE RAHMET DİLEDİ
Hizmeti yolculukları esnasında aralarından ayrılanlara Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Malumunuz, 6 gün önce 12 vatan evladını, 12 kahramanı şehit verdik. Milletçe yüreğimiz dağlandı. Pençe-Kilit bölgesindeki arama faaliyetleri esnasında metan gazına maruz kalarak şehit olan Mehmetçiklerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ve aziz milletimize sabrıcemil diliyorum. Onlar Rabb'imiz indinde nübüvvetten sonra en büyük paye olan şehitlik makamıyla şereflendiler. Ebedi dirlik müjdesine inşallah nail olurlar. Hepsinden Allah razı olsun. Mevla rahmetiyle onları kuşatsın. Mekanları inşallah cennet olsun."
SREBRENİTSA SOYKIRIMI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönem insanlık tarihinin en utanç verici hadiselerinden biri olan Srebrenitsa Soykırımı'nın 30. yıl dönümü olduğunu anımsattı.
"Boşnak kardeşlerimizin 30 yıl önce yaşadığı o tarifsiz acıyı milletçe dün olduğu gibi bugün de paylaşıyor, yüreğimizde hissediyoruz." diyen Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Ortaya çıkarılan her toplu mezar, ebedi istirahatgahına uğurladığımız her şehit, 30 yıl öncesinin şehitleri olarak o kara günleri bizlere tekrar hatırlatıyor. Türkiye olarak bir daha benzer acıların yaşanmaması için her şart altında, ihtiyaç duydukları her anda Bosna Hersek'in ve Boşnak kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Vefatından önce merhum Aliya'ya (İzzetbegoviç) verdiğimiz söze bugüne kadar sadık kaldık, inşallah bundan sonra da emanetine halel getirmeyeceğiz.
Ziyaret ettiğimde 'Bu topraklar size emanet. Burası Evlad-ı Fatihan. Evlad-ı Fatihan olarak bu insanlara siz sahip çıkacaksınız.' demişti. O gün, bugün bu görevimizi yerine getiriyoruz. Partimizin bu anlamlı toplantısı vesilesiyle Batı'nın gözleri önünde alçakça katledilen 8 bin 372 şehidimizi bir kez daha rahmetle anıyorum. Yine buradan, tıpkı Boşnak kardeşlerimiz gibi medeni dünyanın gözleri önünde tam 22 aydır soykırıma uğrayan mazlum Gazze halkına da dualarımızı gönderiyor, zulme ve işgale karşı yürüttükleri onurlu mücadelelerinde yanlarında olduğumuzu ve olacağımızı tekrar ifade ediyoruz."
Türk siyasetinde bir marka haline gelen istişare toplantılarının 32'ncisini gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, toplantıyı, "Milletin Gücüyle Sınırları Aşan Liderlik" temasıyla yaptıklarını söyledi.
Bugün ve yarın düzenleyecekleri oturumlarda güvenlikten kalkınmaya, ekonomiden siyasete farklı başlıklarda istişareler yapılacağını belirten Erdoğan, "Ülkenin, milletin ve dünyanın gündemini meşgul eden konuların yanı sıra partimiz ve geleceğimiz açısından önemi haiz hususları da 2 gün boyunca mütalaa edeceğiz. İstişare toplantılarımızın ayırt edici özelliği, ortak akla vesile olmasıdır. Katılımcı tüm arkadaşlarımız, samimiyetin ve muhabbetin egemen olduğu demokratik bir ortamda görüşlerini sunacak, fikirlerini dile getirecek, tenkit ve tekliflerini hazirunla paylaşacak, böylece hakikatin ışığı doğacak." ifadelerini kullandı.
AK Parti'nin istişare kültürünün kurumsallaştığı bir siyasi hareket olduğunu vurgulayan Erdoğan, kuruluşundan itibaren işlerin hep ortak akılla, meşveretle, milletin sözüne kulak vererek, millete danışarak yürütüldüğünü dile getirdi.
"MİLLETE EN GÜZEL ŞEKİLDE HİZMET ETMENİN GAYRETİNDE OLDUK"
Erdoğan, "Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin" emrini kendilerine rehber edindiklerine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Her zaman daha iyinin, daha etkin ve verimli çalışmanın, millete en güzel şekilde hizmet etmenin gayretinde olduk. Farklı fikirleri zenginlik bildik. Yapıcı eleştiriyi, yolumuzu aydınlatan bir fener olarak gördük. Şurası bir gerçek ki istişare sadece ortak akla vesile olmaz. Aynı zamanda bereketi artırır, basireti derinleştirir, feraseti kuvvetlendirir, ufku genişletir, kadrolar arasındaki uhuvvet ve dayanışmayı daha da güçlendirir. 32'nci toplantımızı da yine bu anlayışla icra ediyoruz. İstişare toplantımız, daha öncekiler gibi yine partimize ayna tuttuğumuz, kendimizi sigaya çektiğimiz, ülke siyasetine dair tüm meselelerin hassas ayarda fotoğrafını çektiğimiz bir zemin işlevi görecektir. Sizlerden gönlünüzden ve zihninizden geçenleri bizimle açık yüreklilikle paylaşmanızı özellikle rica ediyorum. Şimdiden bütün katılımcı kardeşlerime değerli fikirleri, önerileri ve yapıcı eleştirileri için teşekkür ediyorum."
"ŞEHİTLERİMİZ, HER ZAMAN BAŞIMIZIN TACI OLACAK"
Bundan 41 yıl önce 14 Ağustos 1984'te Siirt'in Eruh ve Hakkari'nin Şemdinli ilçelerinde bölücü terör örgütünün ilk eylemini yaptığını hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu terör saldırısında 2 askerimizi şehit verdik, 9 sivil vatandaşımız da yaralandı. Bu tarihten itibaren bölücü örgüt, güvenlik güçlerimize ve sivillere yönelik saldırılar düzenledi. 10 bine yakın güvenlik görevlimizi terörle mücadelede şehit verdik. 50 bine yakın vatandaşımız yine terör olaylarında hayatını kaybetti. Öncelikle şehitlerimize, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Onları unutmadık, unutmayacağız. Vatanımız inşallah ebediyen var olacak, ay yıldızlı bayrağımız inşallah ebediyen semalarımızda özgürce dalgalanacak. Vatan toprağını kanıyla sulayan, ay yıldızlı bayrağımızı al kanlarıyla boyayan şehitlerimiz, her zaman başımızın tacı olacak."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan tarihi açıklamalar.
"HUKUK VE MEŞRUİYET DIŞI MÜCADELE YÖNTEMLERİ, TERÖRÜ KÖRÜKLEDİ"
Erdoğan, 1984'teki ilk eyleminden sonra terörün Türkiye'de her geçen gün tırmandığına dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:
"O günden sonra nice hükümetler geldi. Her biri 'terörün kökünü' kazıyacağını söyledi ama terör ne topraklarımızda ne de üs edindiği başka ülke topraklarında bitirilemedi. Bunda elbette devletin bazı yanlış uygulamalarının da payı vardı. Beyaz toroslar, faili meçhuller, Diyarbakır Cezaevi bunlardan biriydi. Yakılan köyler, bir gecede göçe zorlanan insanlar, evladıyla cezaevinde Kürtçe konuşamayan analar işte bu yanlış uygulamalardan biriydi. Hukuk ve meşruiyet dışı mücadele yöntemleri, terörü bitirmek yerine tam tersine körükledi, büyüttü, terör örgütüne istismar edeceği elverişli bir zemin sundu."
"EKONOMİDE 2 TRİLYON DOLARI BULAN BİR FATURAYLA KARŞILAŞTIK"
Hataların bedelinin hep beraber ödendiğini vurgulayan Erdoğan, "Sadece güvenlik güçlerimizi şehit vermekle kalmadık, sadece siviller hayatını kaybetmedi, Türkiye bu terör saldırılarıyla istikrarsız hale geldi. Ekonomide 2 trilyon doları bulan bir faturayla karşılaştık. Her şeyden önemlisi terör örgütü ülkemizin huzuruna, dirliğine, birliğine, bütünlüğüne, kardeşliğine çok ağır hasarlar verdi." dedi.
Erdoğan, 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra göreve geldiklerinde terör meselesini çok boyutlu ele aldıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Bir yandan terörle mücadele ederken bir yandan da teröre bahane oluşturan bataklığı kurutmanın mücadelesini verdik. Terör örgütünün, Kürt kardeşlerimizi tuzağa düşürmesini, devletten ve milletten uzaklaştırmasını önlemek için tedbirler aldık. Birlikte yaşamanın, kardeşliğin hukukunu yerine getirmek için tarihi nitelikte adımlar attık. İçeride demokrasi ve insan hakları konusunda 'sessiz devrim' niteliğinde reformlar yaparken, dışarıda çok yoğun diplomasi trafiği yürüttük. Bütün bunlarla birlikte savunma sanayimizi geliştirdik, dışa bağımlı kalmadan terörle mücadele silahlarımızı ürettik. Sınır ötesi operasyonlarla sınırlarımızı tam kontrol altına aldık. 15 Temmuz o hain darbe girişiminin ardından FETÖ'yü başta silahlı kuvvetlerimiz ve emniyetimiz olmak üzere tüm kurumlarımızdan temizledik. Böylece terörle mücadeledeki ihaneti ortadan kaldırdık. Son yıllarda terör örgütünün eylem kabiliyetini hemen, tamamen kırdık. Terör eylemlerinin resmi ya da sivillere zarar vermesinin önüne geçtik. Irak sahasındaki harekatlarımız ve Suriye'de gerçekleşen 8 Aralık devrimi, terörle mücadelede elimizi daha da güçlendirdi."
"PAZARLIK SÖZ KONUSU DEĞİL"
Son dönemde takip ettiğimiz Terörsüz Türkiye projesi, açık söylüyorum bir müzakerenin, bir pazarlığın, bir al ver sürecinin neticesi değildir. Herkes şundan emin olsun Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin onurunu çiğnetmeyiz, başını öne asla eğdirtmeyiz. Terörsüz Türkiye projemizi bu anlayışla izliyoruz. İttifak ortağımız MHP Genel Başkanı Bahçeli ve kadrosunun milliyetçiliğini, vatanseverliğini, Türkiye aşkını sorgulamak hiç kimsenin haddi değildir.
Şahsımın, AK kadronun milliyetçiliğini, vatanseverliğini ve Türkiye aşkını hiç kimse sorgulayamaz. Bu kimsenin haddi değildir, hakkı da değildir.
Terör biterken terör istismarı da bitecek. Kimsenin zihninde soru işareti olmasın. Türkiye kazanmıştır. Milletim kazanmıştır. Türk, Kürt, Arap 86 milyon her bir vatandaşımız kazanmıştır.
Türkiye'nin hayrına olmayan hiçbir işin içinde olmadık, olmayız. Bugün de anlayışımız, politikamız, istikametimiz sadece ve sadece Türkiye'nin hayrınadır. Ne yapıyorsak Türkiye için yapıyoruz, ne yapıyorsak milletimiz için yapıyoruz, ne yapıyorsak istiklalimiz için, istikbalimiz için yapıyoruz.
Hamdolsun 41 yıllık parantez kapanmaktadır. Terör duvarı yıkılmaktadır. Sokaklarımız ay yıldızlı bayrağımızla donatılmalıdır.
Biz tarih sahnesine dün çıkmış bir millet değiliz. Türklerin İskitler ve Sakalar ismiyle 8. yüzyıldan itibaren olduğunu biliyoruz. Talas savaşının ardından Türkler Müslüman oldular. O günden bu güne Türk deyince Müslüman, Müslüman deyince Türk akla gelir.
"TÜRKİYE KAZANMIŞTIR"
Türkiye kazanmıştır, milletim kazanmıştır. Türk, Kürt, Arap, 86 milyon her bir vatandaşımız kazanmıştır. Birliğimize, bütünlüğümüze, vatanımıza, milletimize, huzurumuza kast edecek hiçbir girişimin içinde olmayız. Böyle girişimlere asla ve asla müsaade etmeyiz. Türkiye Cumhuriyeti dimdik ayaktadır. Çok daha kuvvetlidir, onurludur, istikbali için düne göre çok daha umutludur. 41 yıllık parantez kapanmaktadır. Terör duvarı yıkılmaktadır. Aziz milletimizin her bir ferdi bu tablodan dolayı bayram etmeli.
Biz tarih sahnesine dün çıkmış bir millet değiliz. Uzun bir yürüyüş gerçekleştiriyoruz.
Bırakınız tedirgin olmayı milletimizin her ferdi bu tablodan dolayı sevinmeli, bayram etmeli, Türkiye'nin her hanesi ay yıldızlı bayrağımızla donatılmalı.
"TARİH TEKERRÜR EDİYOR"
Bugün bu kirli tezgahı bozuyor ve alt üst ediyoruz. Tarih tekerrür ediyor. Bugün Türk, Kürt aralarında engel olmadan kucaklaşıyor. Bugün Malazgirt ruhu, bugün Kudüs ittifakı, bugün İstiklal Savaşı'nın nüvesi yeniden şekilleniyor.
Şimdi oturup konuşacağız. Muhabbet ve kardeşlik için aradaki terör engelini kaldırarak ruberu konuşacağız. 86 milyon biriz beraberiz ezelden beri kardeşiz. Tüm farklılıklarımıza rağmen hep birlikte Türkiye'yiz. Bugün, büyük ve güçlü Türkiye'nin şafağı söküyor.
İnşallah Türkiye bu mücadeleyi taçlandırıyor.
Kürt kardeşim meselen mi var? Arada terör silah olmadan konuşacağız.
Alevi kardeşim sorunun mu var? Oturup konuşacağız.
ABD TEMSİLCİSİNİN SURİYE AÇIKLAMALARI
ABD temsilcisinin Suriye ile ilgili açıklamalarını olumlu olarak değerlendiriyoruz.
KOMİSYON KURULACAK
Şimdi AK Parti, MHP, DEM biz en azından üçlü olarak bu yolda beraber yürümeye karar verdik. Derdimiz var. Dertliyiz. Derdimiz olduğuna göre el ele verdiğimize göre biz bu engelleri aşacağız. Artık yumrukları sıkmaya gerek yok, kucaklaşacağız, konuşacağız.
Birbirimize karşı adım atarak yürüyeceğiz. Altını çizerek söylüyorum. AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve DEM Parti ile bu süreci pişirerek sürdüreceğiz. İlk adım olarak TBMM'de komisyon kuracağız. Sürecin yasal çatısını Meclis çatısı altında konuşmaya başlayacağız.
SÜREÇ NASIL DEVAM EDECEK?
Bu süreci şimdi AK Parti, MHP ve DEM, biz en azından üçlü olarak bu yolda beraber yürümeye karar verdik.
Enerjimizi asli işimize vereceğiz. Kaynaklarımızı refah ve müreffeh bir Türkiye için harcayacağız. Türkiye istikrar ve güven içinde geleceğe yürüyecek.
Hiç kimseyi incitmeden, sürecin hassasiyetine uygun, işin süratle nihayetlenmesi için kolaylaştırıcı olacağız. Silah teslimini titizlikle takip edeceğiz. Şehit anaları ve şehit babaları ellerinizden öpüyorum ve diyorum ki hiç kimse şehitlerimizin aziz hatırasına el uzatamaz, onların mirasına leke süremez. Kayıplarımız şüphesiz geri gelmeyecek ama gençlerimiz hayatlarının baharında aramızdan Allah'ın izniyle bir daha ayrılmayacak. Türkiye, kardeşlikle büyüyecek, demokrasiyle güçlenecek. Türkiye, istikrar, güven içinde geleceğe yürüyecek.
Suriye hükümeti ve uluslararası ortaklarımızla çalışmayı sürdürüyoruz. Orada da terör defterinin kapanacağına, kardeşliğin kazanacağına yürekten inanıyorum.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, terörün bitmesiyle eskisinden çok daha güçlü, çok daha özgüvenli olacaktır. KAYNAK:HABER7
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.