İlk kez bu yıl 70’den fazla ilde, Eğitim Bir Sen şube başkanlığı için birden fazla aday yarışa katılacak. Bu kadar çok adayın olması tüm Türkiye’de tıkanık kanalların olduğunun göstergesidir. Tıkanık kanal olduğunu söylemek sadece şube başkanını suçlamak değildir. Sendikanın geleceğini kendine dert edinmenin, daha iyi yönetilmesi için alternatif oluşturmanın ve elini taşın altına koyma niyetinin bu sendikaya zarar vereceği kanaatinde değilim.
Tam aksine, sonuç ne olursa olsun, sendikamızı yönetmeye talip olanların( her iki tarafında) kendini gözden geçirmesine, kendini yenilemesine ve zihinsel dinanizmine katkı sağlayacağına inanıyorum. Kazanan sendikamız olacaktır. Davamızın zarar görmemesi öncelikli hassasiyet gösterilmesi gerekendir. Tüm adayların da bu hassasiyet içerisinde olacağından şüphem yok.
Birden fazla adayla seçime girecek bu şubelerden biri de bizim şubemiz İstanbul 4 No’lu şubedir. Ülkemize ve insanımıza daha iyi hizmet için, kurucularımızın izinde, sendikamıza yakışan bir duruşla, birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize hiçbir zarar gelmesine izin vermeden, her kesime örnek olacak bir tutumla seçim sürecini tamamlamalıyız / tamamlayacağız inşallah.
Bir ülkede demokrasinin varlığı, kapsamı ve içeriği, o ülkede sivil toplumun hangi düzeyde örgütlenebildiği ile ölçülebilir. Demokratik yaşamın gerçekleşmesine ve yerleşmesine öncelikle sivil toplum örgütleri katkı sağlamalıdır. Alternatif yönetimler, muhalefet zenginliktir. Bu alternatifleri sendika açısından sorun görmek, vefasızlık, bölücülük olarak görmek demokratik olgunluk açısından doğru değildir, bize yakışmaz.
Sendika mensuplarımız; üyesinden temsilcisine, temsilcisinden delegesine kadar hiç bir sataşmaya ihtiyaç duymadan, bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da kendi iradesi doğrultusunda kendi yöneticilerini en iyi şekilde seçebilecek basiret ve dirayete sahip olduklarına inancım tamdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.