30 Kasım 2024
  • İstanbul9°C
  • Ankara-2°C

AYGAD'IN YENİ BAŞKANI ÜMİT KAHYAOĞLU

Anadolu Yakası Gazeteciler Derneği'nin ikinci olağan kongresinde başkanlığa DUYURU GAZETESİ imtiyaz sahibi Ümit Kahyaoğlu getirildi.

AYGAD'IN YENİ BAŞKANI ÜMİT KAHYAOĞLU


İSTANBUL ANADOLU YAKASI GAZETECİLER DERNEĞİNİN 2. OLAĞAN KONGRESİ YAPILDI.


ÜMİT KAHYAOĞLU İLE YENİ BİR HEYECAN


18 Aralık 2011 tarihinde İstanbul Anadolu Yakası Gazeteciler Derneği (Aygad) 2. Olağan kongresi bayram havası içerisinde Tuzla’da gerçekleşti.
Dernek Başkanı Hakan Manici’nin açılış konuşması ile başlayan kongrede Divan Başkanlığını Kenan Çakal yürüttü.
Hakan Manici konuşmasında, "Derneğimizin her yıl Aralık ayında kongresi yapılmaktadır. Bu derneğe ayrı bir heyecan, ayrı bir ivme getirecektir.  2011 yılı yeni kurulan derneğimiz için doğal olarak zor ve yoğun bir yıl oldu. Bu zorlukların üstesinden geldiğimiz gibi eğitim programı gibi bir faaliyette bulunmamız, derneğimizi tanıtıcı çalışmalar yapmamız derneğimizin devamı açısından çok önemliydi." dedi.
Eski Başkan Manici, "Bugün seçilecek olan yeni yönetimin çok daha fazla çalışarak, gazeteci dostlarımızla çok daha fazla kaynaşarak hep horlanmış ve sadece flaş patlatan gazeteciler konumuna getirilmeye çalışan biz gazetecilere daha iyi bir gelecek sağlayacağına inanıyorum." dedi.
Faaliyet ve denetleme kurulları raporlarının okunması ve onaylanması sonrası seçimlere geçildi.

Ümit Kahyaoğlu başkanlığındaki yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu.
Yönetim Kurulu : Necmi Sezen, Ömer Faruk Gerçek, Dilek Kaya, Cengiz Doğan, Halil Topal, Aytekin Yaşar, İbrahim Şahin, Kader Gür, Oktay Eroğlu, Kadir Toprakkaya, Yasemin Eryıldız, Sevgi Ercan, Hakan Manici, Kubilay Öztürk, Recep Karakoç, Yaşar Şimşek, Selahattin Şimşek, Halil Güler, Sedat Savaş, Barış Aslan, Fatih Çömert
Denetim Kurulu : Enver Tuksal, Ahmet Işıkdağ, Musa Has, Çağrı Kaya Horata, İsmet Akkoç, Kanber Yıldırım.
Disiplin Kurulu : Tamer Aydemir, Selim Akdoğan, Yaşar Kaba, Murat Çaltepe, Cengiz Yaprak, Ruhi Denizeri


Genel Kurulun dilek ve temenniler bölümünde söz alan üyeler derneğin ilk kuruluş yılı olmasına rağmen çok iyi faaliyetler yaptığını ve bunun için başkan Hakan Manici nezdinde tüm yönetim kuruluna teşekkür ettiklerini belirttiler. Başkan Hakan Manici ise yönetim ve denetim kurulunda bulunarak kendisi ile beraber hizmet sunan tüm üyelere bir plaket takdim etti.

Daha sonra söz alan yeni Başkan Ümit Kahyaoğlu, hizmet süresince yapacaklarını anlattı.
Kahyaoğlu konuşmasında şunları kaydetti," Değerli meslektaşlarım, kıymetli misafirler! Derneğimizin bu önemli gününde aramızda bulunmanızdan ötürü hoş geldiniz diyor, hepinizi muhabbetle selamlıyorum.

Selamlaşma konuşmalarında basın mensupları da zikredilir. Ancak konuşmacı da bizim gibi bir basın mensubu olunca meslektaşlarım hitabının siz değerli gazeteci arkadaşlarımızı da kapsadığı hepinizin malumu.

Değerli dostlar, biz gazetecilerin başta gelen işlerinden biri de etkinlikleri takip edip haberleştirmektir. Fakat bugün farklı bir durum yaşıyoruz. Bugün takip edilecek bir işi bizzat kendimiz yapıyoruz. Bunu haberleştirecek olan da yine bizleriz Yani bugün haberin kendisi de biziz, habercisi de. Bu da işimizin güzel bir cilvesi olsa gerek.

Kıymetli arkadaşlar, basının öneminin hepimiz farkındayız. Basının önemini vurgulayan sözleri de hepimiz çok iyi biliyoruz. Bunları tekrar etmenin bir anlamı olmadığı kanaatindeyim. Zaten bu önemin farkında olduğumuzdan bugün buradayız. Bugün,bir yıl önce birlikte kurduğumuz Anadolu Yakası Gazeteciler Derneğinin genel kurulu için toplandık. İnşallah burada vereceğimiz kararlar hayırlı olur ve bu hayırlı kararlarla yönetime gelecek arkadaşlarımız hayırlı işlere imza atarlar.

Türkiye’de yerel medyanın sorunları malumunuz. Ancak bundan daha büyüğü İstanbul yerel medyasının sorunlarıdır. Bunu hepimiz bildiğimiz halde ne yazık ki bu sorunu etkili bir biçimde dile getiremedik. İşte derneğimiz bu sorunun farkında olanlar tarafından bu sorunların halli için kurulmuştur.

Değerli arkadaşlar, Türkiye’de basının tarihi Batıda olduğu gibi çok eski olmasa da yeni de değildir. 1826’da çıkan Takvim-i Vekayi ile başlayan bir gazetecilik maceramız vardır ki bu yaklaşık 200 yıla tekabül eder. Gazeteciliğin merkezi başlangıcından beri İstanbul olmuştur. Bugün de elan böyle devam etmektedir. Yerel gazeteciliğimizin tarihi de eskilere dayanmaktadır.1800’lü yıların sonlarında Anadolu’nun büyük şehirlerinde mahalli gazeteler çıkmaya başlamıştır. Anadolu’da bugün de yerel gazeteler Batıdaki kadar olmasa da etkin biçimde varlığını sürdürmektedir.

 Ulusal basının merkezi olması dolayısıyla İstanbul’daki yerel gazeteler Anadolu’daki kadar gelişme gösterememiştir.Ancak bu gelişmemişliği sadece bu nedene bağlamak doğru değildir. Evet, bu önemli bir sebeptir. Ancak yegâne sebep değildir. Bunda İstanbul’da faaliyet sürdüren biz gazetecilerin de payı vardır. Şimdi, bu topluluğu bir aile gibi değerlendirerek özeleştiri yapmak istiyorum. Bundan muradımız kendimizi hırpalamak değil, bu yolla daha iyiye, daha güzele gitmek endişesidir.

Kıymetli arkadaşlar, gelişmiş toplumlarda basının yeri tartışılmaz. Bunun yanında bir şeyin daha önemi tartışılmaz. O da sivil toplum kuruluşlarıdır. Evet, basın bir güçtür. Yerel medya bir güçtür. Ancak sivil toplum gücü haline gelmemiş bir basın çok da etkili olamaz. Anadolu yakasında yıllardır çıkan bu kadar gazete olmasına rağmen bizi temsil eden bir derneğimiz yoktu. İşte biz bir yıl önce siz değerli arkadaşlarımızla bu güce kavuşmak için yola çıktık ve derneğimizi kurduk. Dernek haline gelmek, sivil toplum gücü oluşturmak demektir. Muhatap alınmak demektir. Dikkat çekmek demektir. Söylediklerinize kulak verilmesi demektir.

Yerel medya olarak sıkıntılarımız, sorunlarımız vardır. Bu sıkıntıların halli için kurulmuş birimler de vardır. Ancak bu birimlerce muhatap alınmanın koşulları vardır. O koşulların en başta geleni de şüphesiz bir dernek olabilmektir. Dernekleştiğinizde muhatap alınırsınız. Dernekleştiğinizde bir değer haline gelirsiniz. Organize olursanız bir güç olursunuz. Moda tabiriyle söylersek organize olamayan güç güç değildir.

Sevgili dostlar, ulusal ve yerel medyamızı Batıyla karşılaştırdığımızda ilginç bir durum görüyoruz. Türkiye’de çıkan ulusal ve yerel gazete sayısı Avrupa’nın çok çok üzerindedir. Ancak durum tiraja gelince Batının bizi üçe, beşe, yirmiye katladığını görüyoruz. Yani nicelik olarak kabarık sayılara sahibiz ama niteliğimiz yani tirajımız yerlerde sürünüyor. Bunun onlarca sebebi vardır. Bize göre bu sebeplerden biri de yerel medyanın kendi içinde kurumsallaşamamasıdır. Uzun vadedeki planlarımızdan biri de kurumsallaşmaktır. Bunun yolu da birleşmekten geçer. Kurumsallaşmak demek; çok sayıda ama az tirajlı gazete yerine sayıca az ama tiraj bakımından güçlü gazetelerin çıkması demektir. Bu bazı arkadaşlarımızın işsiz kalması demek değildir.Aksine bu yolla daha çok gazeteciye istihdam alanı sağlanmış olacaktır. Bunun bir faydası da yerel yönetimler ve piyasa tarafından daha bir ciddiye alınmak, daha bir saygınlık kazanmaktır.Burasını bir aile meclisi olarak kabullenip itiraf edelim ki yerel gazeteciler olarak en büyük handikapımız hem yönetim hem de halk tarafından pek ciddiye alınmamaktır. İşte kurumsallaşma bu eksiğimizi, bu zayıflığımızı ortadan kaldıracak; bize itibar kazandıracaktır.

İtibar zayıflığımızı gidermenin bir yolu da nitelikli yayın yapmaktır. Bizim hedeflerimizden biri de çatımız altındaki gazeteci arkadaşlara gazetecilik eğitimi veren üniversitelerle, gazetecilikle ilgili devlet kurumlarıyla işbirliği yaparak eğitim verdirmektir. Kuşkusuz gazeteciliğin ve çağın gereklerine uyan gazetelerin itibarı da artacaktır.
Kıymetli dostlar… Derneklerin bir işlevi de çatısı altında toplanan insanlar için yeri geldiğinde bir liman olmaktır. Bizim gayelerimizden biri de yerel gazeteciliğe nitelik kazandırmanın yanında gazeteci arkadaşlarımıza bir haksızlığa uğradıklarında sahip çıkmak, haklarını aramak, sıkıntılarına çare olmaya çalışmaktır.

Niyetimiz halistir. Yıllardır bu işin içinde olan bir arkadaşınız olarak sıkıntılarımızı, sorunlarımızı biliyorum. Bu sıkıntıların aşılmasının yolları elbette vardır. Birlik ve beraberlik anlayışıyla, elbirliğiyle her türlü zorluğu aşabileceğimize inanıyorum. Gayemiz yerel medyaya itibar kazandırmak, İstanbul’da bir yerel medya kültürü oluşturmaktır. Gayemiz, bir yerel yöneticiye, bir işadamına yanlış bir adım attığında “acaba yerel medya ne der”, sorusunu sordurabilmektir.  Bunun yolu da mesuliyet sahibi olmaktan, mesuliyetin gereklerini yapmaktan geçer. Önce biz mesuliyetimizi bileceğiz. Bu şuura sahip olduğumuzda yerel medya olarak gücümüz de artacaktır, itibarımız da…

Yaptığımız işin değer bulacağı günlerin ümidiyle kongremizin hepimiz için en hayırlı sonuçlar vermesini diliyor, hepinizi bir kez daha muhabbetle selamlıyorum."

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.