AK PARTİ'DE KONGRE SÜRECİ

İktidar partisinin kongreleri heyecan verici olmalı.
İki seçmenden birisinin oyunu almayı başarmış bir iktidar partisinin kongreleri kamuoyunun bütünüyle dikkatini çekebilmelidir.
Bunun gerçekleşebilmesi içinde parti içi demokrasi tamamıyla işletilmelidir.
AK Parti’nin kongre süreci gençlik kollarının kongresiyle başladı.
Tek listenin şans bulduğu kongrede mevcut başkan Erkan GÜL, yeniden gençlik kolları başkanı seçildi.
Erkan Gül, takdir ettiğim bir delikanlı.
Kendisini uzun süredir izliyorum.
Birikimli, disiplinli ve oldukça da çalışkan bir genç.
Bu gençte istikbal var. İleride önemli yerlere gelebileceğini düşünüyorum. Bunun gerçekleşebilmesi için aynı kararlılıkla ve azimle  çalışmasını sürdürmesi gerekiyor. Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’da gençlik kollarından geldi.
Dava şuurundan taviz vermeden, eğilip bükülmeden bu günlere.
Şimdi dünya lideri.
Örnek almakta fayda var.
AK Parti’de esas kongre, ilçe başkanlığı seçiminde yaşanacak olandır.
Yaşanmlalı da.
Yüzde 50 oy alan bir partiye yakışan bir kongre izlemek herkesin hakkı.
Bu haktan kimse mahrum bırakılmamalı
Kimsenin önü kesilmemeli, dileyen aday olabilmeli, seçime girmelidir.
Mevcut ilçe başkanı Turgay Kılıç, aday. Bir diğer aday da muhtemelen İlçe başkan yardımcısı olan Murat Kaya olacaktır.
Murat Kaya, şimdilik ben aday değilim diyor.
Anladığımız kadırıyla il başkanının tavrını bekliyor.
İl Başkanlığı bir aday üzerinde durursa, Murat Kaya, o zaman aday olmaktan vazgeçecektir.
Belki başka adaylarda çıkacaktır kongreye kadar.
Adaylar çıktıkca, partinin kanaat önderleri de tavır belirleyecektir.
İlerisi, seçimler düşünülerek, pozisyon alınacaktır.
Yerel seçimler, milletvekili seçimleri.
Kaleler, şimdiden feth edilmek istenecektir.
Seçimlere güçlü girebilmek, şansı artırabilmek için, öncelikle teşkilat desteği.
Bunun yolu da ilçe kongresinden, kongrelerinden geçiyor.
Başta demokrasi dedik ya.
Parti içi demokrasi diye.
Tüm kurumlarıyla işletilebilmeli esasında.
Ülkede, dünyada demokrasi vurgusu yapan AK Parti, demokrasiyi öncelikle kendi içerisinde özümseyebilmeli.
Adaylar noktasında tavır belirleyici, olmamalı.
Kimse küstürülmemeli, “Sen geriye çekil.”denmemeli.
Bırakılmalı, dileyen aday olabilsin.
Kimseye karışılmamalı, delege özgür iradesiyle dilediği listeye oy verebilmeli.
İşte o zaman demokrasi!