AHMET SİRAC VE KONGRE
Ümit Kahyaoğlu
Geçtiğimiz 15 Aralık cumartesi günü Sonsöz Gazetesi imtiyaz sahibi Ahmet Sirac’ı kaybettik. Vefatından iki gün önce, 13 Aralık perşembe günü cep telefonumdan beni aradı.
- “Ümitciğim, nefes almakta güçlük çekiyorum. Evde oksijen alıyorum, yinede nefes almakta güçlük çekiyorum.” Diyordu.
- Cevaben, “Ahmet ağabey, ne yapmamı istiyorsun? Sana nasıl yardımcı olabilirim”
- “Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne yatmak istiyorum. Orada düzenli tedavi görürüm. İyi olurum.” diyordu.
Merhum’un bu ricası üzerine Pendik eski Belediye Başkan Yardımcısı Nurettin Beşinci’yi arayarak durumu anlattım. Ahmet SİRAC’a yardımcı olunmasını, durumunun iyi olmadığını, onkoloji servisinde tedavi görmesi gerektiğini söyledim.
Nurettin Beşinci, ilgileneceğini söyledi.
Bir gün sonra 14 aralık cuma günü sabah saatlerinde telefonda yine Ahmet SİRAC vardı.
- “Ümitciğim, başhekimliğin kapısında bekliyoruz ancak kimse ilgilenmiyor.”
Ahmet SİRAC konuşuyordu konuşmasına da, nefes almakta o kadar zorlanıyordu ki, bir kelime ediyor, üç kez nefes alıyordu.
Bir kez daha Nurettin BEŞİNCİ’yi arayarak, durumdan kendisini haberdar ettim.
Sonra tekrar merhum SİRAC’ı aradım.
“Ahmet ağabey, orada bekle, seninle ilgilenecekler.”
Bu konuşmadan hemen sonra telefonum çaldı. Arayan Nurettin Beşinci’ydi.
- “Ümit Bey, başhekimle konuştum. Kendisine Ahbet Bey'in durumunu anlattım. Onkoloji servisinde yer olmadığını söyledi. İlk çıkan hastanın yerine Ahmet Bey’i alacaklar.” dedi.
Bu gelişmeler üzerine Ahmet Ağabey, çaresizlik içerisinde evinin yolunu tuttu.
Tedavi olmak için gittiği hastaneden boynu bükük ayrılmak zorunda kalmıştı.
Kendisi ayrılmıştı da, oradaki yetkililer, doktorlar ve diğer çalışanlar, hastanın ağır hasta olduğunu neden fark etmediler de onu eve gönderdiler.
Hayret doğrusu, olacak şey değil!...
15 Aralık cumartesi günü İstanbul Anadolu Yakası Gazeteciler Derneği’nin kongresine hazırlanıyorduk. Üçüncü olağan kongremizde ben yine başkan adayıydım.
Sabah 08.00’de cep telefonum çalıyordu. Arayan gazeteci Metin Yazıcı’ydı. Herhalde kongrenin saatini soracak düşüncesiyle telefonu açtım, “ Ümit Bey, Ahmet Ağabey’i kaybettik. Sabah 07.30’da evinde vefat etti.”
Allah rahmet eylesin.
Pendik’e ilk geldiğinde Duyuru Gazetesi’ne uğramıştı. Kitap için hazırlık yapmış ve nasıl bastıracağını öğrenmek istiyordu.
“Bu işi yapıyorsanız, size bastırabilirim.” Diyordu.
Bir müddet Pendik Gazetesi’nde çalıştı. Daha sonra Sonsöz ismiyle gazete çıkarmaya başladı. Yaklaşık 15 yıldır da bu işi yürütüyordu.
AYGAD’ın kongresini Ahmet Ağabey’in vefatının gölgesinde gerçekleştirdik.
Anadolu Yakası’ndaki gazeteci arkadaşlarımıza kongrede yaptığım konuşmada vefat haberini duyurdum.
Üzüntüleri büyüktü. Meslektaşlarını kaybetmişlerdi.
Kongremiz üçüncü kez yapılıyordu ve başkan adayı yine şahsım gösterildi. Tek liste vardı.
Arkadaşlarımız üç yıl daha bize görev verdiler.
Umuyorum ki bu süre içerisinde bizden beklentilere karşılık verebiliriz.
Nitelikli bir yerel medya hedefiyle çıktığımız bu yolda mahcup olmayız.
Ahmet Sirac’a Yüce Allah’tan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve tüm basın camiasına başsağlığı diliyorum.
Sayın Nurettin Beşinci’ye yakın ilgisinden dolayı gazeteci arkadaşlarım adına teşekkürü bir borç billiyorum. Yine gerek hastalığı sırasında ve gerekse vefatından sonra da defin işlemleriyle ilgili fedakarlığından dolayı Metin Yazıcı’ya teşekkür ediyorum.
AYGAD kongresinin de öncelikle bölgemiz, sonrasında da basın camiasına hayırlı olmasını diliyorum.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.