2020 UNUTULMAYACAK BİR YIL OLACAK

Zaman ne çabuk geçiyor, bir su misali ne de hızlı akıyor. Yakalayana aşkolsun. Günler haftaları, haftalar ayları kovalıyor. Hızına yetişemiyoruz. 2020 yılı da böyle bir çırpıda gelip geçiverdi.

İnsanlık tarihi miladi 2020 yılında unutulamayacak tarihi hadiselere şahitlik etti. Hafızalarımızda bu yıldan çok şeyler kalacak.

Aklımızda kalacak en önemli şey nederseniz? Kuşkusuz Ayasofya Camii'nin yeniden ibadete açılması derim.

Danıştay 10. Dairesi, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının oy birliğiyle iptaline karar verdi. Bu tarihi kararla Ayasofya 86 yıl sonra 24 Temmuz 2020 yılının Cuma günü yeniden ibadete açıldı. 

Türkiye olarak, Alem-i İslam olarak ve insanlık tarihi olarak bu tarihi ana geride bıraktığımız yıl şahitlik etmenin mutluluğunu hep birlikte yaşadık. Hüzün dolu yıllar, 86 yıl sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sağlam bir irade ortaya koymasıyla son buldu. Koca mabed, asırlara meydan okuyan endamıyla, alınların secde ile buluşmasının vuslatını erdi. 

Şükürler olsun..

Yine 2020'nin tarihin sayfalarında salgın yılı olarak yerini alabileceğini söyleyebiliriz. Bütün insanlığı evlere kilitleyen, adeta hayatı durduran Covit-19  belası bu yılda vuku buldu. İnsanlık tarihi daha önce hiç bir dönemde böylesine tüm dünyada hüküm süren bir salgınla karşı karşıya olmadı. 

Bir çok ülkenin sağlık sistemini iflas ettiren, milyonlarca insanın ölümüne neden olan, insanlar arasına, akrabalar arasına, dostlar arasına mesafe koyduran Covit-19 illeti ile muhattap olduk. İşin ilginç yanı salgınının ne zaman terk-i diyar eyleyeceği de meçhul! Kim bilir, belki uzunca bir süre daha bu salgınla birlikte yaşacağız, yada yaşamayı öğreneceğiz.

Mesafeler yine açık olacak, maskeli yüzlerle hasret gidermeye devam edeceğiz.

Ancak şunu da biliyoruz ki, bul salgın gibi hiç bir bela ilanihayet sürecek değildir. Zaten böyle olması Hilkate zıt bir durumdur. Her karanlığın sonunda bir aydınlık vardır ve biz bu gerçeğe iman etmişizdir. Sadece bir süre daha sabretmemiz elzemdir. Aydınlık günler bizleri beklemektedir. Ümitvar olmak, müslümanlığın şiarındandır, bizde ümizvarız ve yarınların daha iyi olacağına inanıyoruz. Bu karanlık günlerin sona ereceğine ve insanlık üzerine akılalmaz tuzaklar kuranların tuzaklarının bozulacağına, tuzakların üzerinde bir tuzak kuran olduğuna yürekten iman etmiş bulunuyoruz.

Bu duygu ve düşencelerle 2021 senesinin başta kıymetli okurlarım olmak üzere, ülkemize ve tüm insanlığa; Sağlık, barış ve mutluluk getirmesini diliyorum..