26 Nisan 2024
  • İstanbul17°C
  • Ankara23°C

“VELİ SEÇİYOR, MEB NEDEN SEÇMESİN?”

Talat Yavuz

14 Mayıs 2018 Pazartesi 15:40

MEB Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf TEKİN’İN, dün Pendik Belediyesi tarafından düzenlenen kitap fuarında katıldığı söyleşideki şu siteminin, dinleyiciler tarafından destek bulduğunu görünce, konuya tekrar kafa yordum. Müsteşar bey; “Velilerimiz okul çağına gelen çocuklarını okula kayıt ettirirken iyi öğretmen arıyor, öğretmenini seçiyor, bakanlık olarak biz öğretmenimizi seçelim dediğimizde ise itiraz ediliyor.” diyor.

Bu çıkış, ilk bakışta haklı ve yerinde bir tepki olarak algılansa da biraz düşününce öyle olmadığı anlaşılıyor. Aslında öğretmen alımı uzun bir sürecin ortasında yapılan bir işlemdir. Birçok aşaması özenle planlanmış bir süreç bu tartışmaları bitirecektir.

Öğretmen alımında bugün itiraz edilen nedir? KPSS puanını yok sayan, adalet duygusunu zedeleyen mülakatla atamaya itiraz ediliyor. Kendi puanından düşük olan arkadaşının, mülakatla atandığını gören öğretmenler, bir ömür haksızlığa uğramış duygusuyla yaşamaya itiliyor.

Bakanlığın, alanında daha yetkin öğretmenlerle velilerin karşısına çıkma çabası elbette anlamlı bir çabadır, hatta ödevidir. Bunu yaparken, kimseyi haksızlığa uğramış duygusu yaşatmadan yapmanın bir yolu bulunabilir.

Okul müdürlüğü görevim sırasında, okuluma atanan ve göreve başlamak için odama giren matematik öğretmeni arkadaşımın yaşadığı duygu yoğunluğundan ve söylediklerinden, sürece dair çok şey öğrenmiştim. Stajyerlik işlemleri sırasında sohbet ettiğimiz öğretmenlerden edindiğim izlenimle, öğretmen adayları daha atanmadan büyük bir travma yaşıyor, enerjilerini, şevklerini yolda bırakıyor, tükenmiş bir ruh hali ile göreve başlıyor.

Neler yapılabilir?

Eğitim fakültelerinin kontenjanları, branşlar bazında öğretmen ihtiyacına göre mantıklı bir orana getirilebilir.

Öğretmenlik diplomasına sahip olmanın, mülakatla aradığımız özelliklere sahip olmak anlamına gelecek bütün aşamalar eğitim fakültelerinde yapılabilir. Daha fakültede yoğrulan ve mezun olmak için birçok beceri kazanmak zorunda olan ancak mezun olduğunda atanma kaygısı çekmeyecek öğretmen adayı, bütün çabasını mesleğinin kendisinden beklediği becerileri edinmeye yoğunlaşacaktır.

Eğitim fakültelerine öğrenci seçimi ve bakanlığa öğretmen alımında yapılacak işlemlerin yeterli olmayacağı düşünülerek, çok etkin bir kariyer sistemi ve sonrasında hizmet içi eğitim planlaması yapılmalıdır.

Adalet duygusunu topluma yerleştirecek öğretmenin, adalet duygusunu zedelemeden, yetkin öğretmen atamaya çözüm bulunabilir.

 

Talat YAVUZ

Eğitim Bir Sen İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı

yavuztlt@hotmail.com

www.twitter.com/talatyavuz29

www.facebook.com/TalatYavuz29/