29 Mart 2024
  • İstanbul16°C
  • Ankara13°C

OKUL MÜDÜRLERİ BOŞUNA HEVESLENDİ!

Talat Yavuz

15 Ocak 2018 Pazartesi 10:41

Son bir ay içerisinde yaşanan gelişmeleri şöyle tarafsız bir gözle değerlendirelim. Taşeron çalışan işçileri kadroya geçirecek düzenleme yapıldı, Okul Aile Birlikleri üzerinden, ister hizmet alımı ister direk çalışanlar olsun kapsam dışı kaldı. Okul müdürlerimiz de boşuna heveslendi, kadrolu elamanlarımız olacak, yükümüz hafifleyecek diye. Aslında biz biliyorduk okulların diğer devlet kurumları, çalışanlarının da diğer çalışanlar gibi görülmediğini. Asgari ücret artırıldı, okul müdürleri kara kara düşünmeye başladı. İşçi maliyetleri arttı. Kadrolu elamanlar hayal ederken masraflar katlandı.

Cumhurbaşkanımız, Kaymakamlara konuşmasında talimat verdi. Artık ücretler; yetki, sorumluluk ve hiyerarşiye uygun olacak. Çalışma başlatıldı. Yani, bir kurumda amirinden fazla ücret alan çalışan olmayacak. Yeni bir ücret sistemi üzerinde çalışılıyormuş. Bu durum, aynı okulda asgari ücretli çalışan temizlik elamanından daha düşük maaş alan ücretli öğretmenin durumunu değiştirmeyeceğine bahse girerim.

MEB Görevde Yükselme Yönetmeliği değişti. İlçe Milli Eğitim Müdürü olabilmek için, iki yıl şube müdürlüğü yapmış olma şartı getirildi. Şimdi şu sorular cevap arar: Mevcut ilçe milli eğitim müdürleri, şube müdürlüğü yapmadıkları için başarısız mı oldular? En zor dönemde görev verdiğiniz, büyük bir gayretle çalışan ve hala kadrolu atamadığınız, özellikle Anadolu’daki birçok ilçe milli eğitim müdürünü, bu yönetmelikle ne yapmayı düşünüyorsunuz? Gelen yoğun taleplerden ve talep edenlerden kurtulmak için mi bu değişiklik yapıldı?

Okulların öğretmen hareketliliğini yönetmekten aciz norm güncelleme sisteminizin ve istikrarı yakalamayan işleyişinizin norm fazlası yaptığı öğretmenler tedirgin. Liselere yerleştirmede planlanan yeni sistemin, ortaokullar dahil bütün liselerin normlarını kökten değiştireceği gerçeği ortadayken, dönemin ortasında, re’sen yapılan atama, eğitimde hangi faydayı sağlayacaktır? Mevcut okulunda norm açığı varken, görevlendirme ile çalışan norm fazlası öğretmenin özür grubu atamalarıyla yaşayacağı mağduriyeti nasıl izah edeceksiniz?

Mor beyin listesi yayınlandı ve bazı şanslı şanssızlar için yeni bir süreç başladı. Ancak on yedi aydır açıkta olup hala durumu netleşmeyenlerin KHK takipleri, histeri nöbetlerine dönüştü. Acaba ne bekleniyor, mevcut bilgiler yetmedi, bazı kurumlardan yeni bilgiler istendi, o kurumlar da bu bilgileri bir buçuk yılda hazırlayamadı da onu mu bekliyoruz? Bir haber var mı?” sorularına cevap vermekten biz yorulduk, bir de ilgisiz olduğu için göreve iade edileceklerin halini siz düşünün.

Eğitimle ilgili atılan adımlar neden böyle isabetsiz, istikrarsız ve can sıkıcı oluyor, merak ediyorum. Birileri böyle olsun diye özel gayret mi gösteriyor. Bu işleyişi daha planlı ve düzgün yapmak çok mu zordur?

Taşeron düzenlemesine, bari okullarda yedi yıl süre ile çalışanlar dahil edilsin.

Ücretli öğretmenlerin maaşı, asgari ücret, girdikleri ders saati de ek dersleri olsun.

Okul müdürlerine, ilçe milli eğitim müdürü olabilme imkânı yeniden verilsin.

Norm fazlası atamalar, özellikle re’sen atamalar, bakanlığın emri ile durdurulsun, Milli Eğitim Müdürlükleri ve öğretmenler rahat bir nefes alsın.

Norm güncelleme işlemleri, bari bu sene, Ekim ayından önce hatta Haziran-Eylül döneminde sürekli yapılabilsin.

Mor beyin çalışması, diğer GSM operatörleri için de titizlikle yapılsın, masum olanlar hızlıca hapishanelerden tahliye edilsin, görevlerine dönsün, itibarları iade edilsin. Açıkta olanlarla ilgili inisiyatif alınarak hızlıca karar verilsin.

Bütün bunları yapmak çok zor olmasa gerek, yeter ki dert edinen, çalışanının sesine kulak veren cesur yürekliler ortaya çıksın.

Talat YAVUZ

Eğitim Bir Sen İstanbul 4 No’lu Şube